Kayseri Sanayisi Deprem Riskine ve Ekonomik Zorluklara Dikkat Çekiyor

Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Nisan ayı olağan meclis toplantısı, deprem riski ve ekonomik zorlukların gölgesinde gerçekleşti. Toplantıda konuşan KAYSO Başkanı Mehmet Büyüksimitci ve Meclis Başkanı Abidin Özkaya, Türkiye'nin deprem gerçeğini ve sanayinin bu gerçeğe göre yeniden yapılandırılması gerekliliğini vurguladı. Toplantıya Meclis Başkanlık Divanı, Meclis Üyeleri, Meslek Komiteleri, Disiplin Kurulu, Yüksek İstişare Kurulu ve İl Genç Girişimciler İcra Kurulu üyeleri katıldı.

KAYSO Meclis Başkanı Abidin Özkaya, son günlerde yaşanan depremlerin ülkenin deprem gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdiğini belirterek, şehirlerin, yerleşim alanlarının ve iş yerlerinin depreme karşı dayanıklı hale getirilmesi gerektiğini ifade etti. Olası bir Marmara depreminin yıkıcı sonuçlarının telafisinin zor olacağına dikkat çeken Özkaya, 7-8 yıldır dile getirilen ve Kayseri'yi de içine alan Orta Anadolu Üretim Havzası fikrinin hayata geçirilmesinin önemini vurguladı. Bu havzanın, olası bir Marmara depreminin ekonomik etkilerine karşı bir tampon görevi üstlenebileceğini belirtti.

Özkaya, son dönemde yaşanan ekonomik olumsuzlukların Merkez Bankası'nı faiz artırmaya zorladığını ve bunun da finansmana erişimi zorlaştırdığını, maliyetleri artırdığını dile getirdi. Bankaların faiz indirimlerini duymazdan gelirken, artışlarda hızlı davranmalarını eleştiren Özkaya, faiz artışının işletmelerin yatırım iştahını körelttiğini ve sadece günü kurtarma çabası içine girmelerine neden olduğunu söyledi. Ayrıca, emek yoğun sektörlere verilen 2.500 TL'lik istihdam koruma desteğinde 249 çalışan sınırının, daha fazla çalışanı olan işletmeleri mağdur ettiğini belirterek, bu kriterin yeniden gözden geçirilmesini istedi.

Özkaya, eleman sıkıntısı, geriye dönük vergi uygulamaları, iş kanunlarındaki işveren aleyhtarlığı, mevzuattaki katılık ve karışıklıklar ile zorunlu istihdam gibi konuların da işverenleri zor durumda bıraktığını sözlerine ekledi.

KAYSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci ise, Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğunu ve nüfusun u'inin, sanayi tesislerinin ise e'inin riskli bölgelerde yer aldığını hatırlattı. Bu gerçeği göz önünde bulundurarak, sanayi üretiminin daha güvenli alanlara taşınması gerektiğini vurgulayan Büyüksimitci, Orta Anadolu Üretim Havzası projesinin hayati önem kazandığını belirtti. Marmara'ya bağımlı bir sanayi yapısının, ülkenin ekonomik güvenliği açısından büyük riskler taşıdığını ifade eden Büyüksimitci, üretimin coğrafi olarak daha dengeli dağıtılmasının bir zorunluluk olduğunu dile getirdi.

Büyüksimitci, Marmara bölgesindeki sanayi işletmelerinin güvenli alanlara taşınması için yer değişimi hibe destekleri, vergi indirimleri ve ilk iki yıl enerji maliyeti desteği verilmesi gerektiğini önerdi. Ekonomik büyüme hedeflerinin sürdürülmesi gerektiğini, ancak bunun enflasyonla mücadele ile birlikte yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Büyüksimitci, yüksek enflasyonun üretim maliyetlerini artırdığını ve iç piyasada daralmaya neden olduğunu belirtti. Merkez Bankası'nın sıkı para politikalarının krediye erişimi zorlaştırdığını ve yatırım iştahını sınırladığını ifade eden Büyüksimitci, reel sektörün finansmana erişiminin kolaylaştırılması ve finansman maliyetlerinin düşürülmesi gerektiğini söyledi. İhracatçılara düşük faizli, uzun vadeli özel kredi modelleri, makine yenilemek isteyenlere faiz avantajı ve stok finansmanında ödeme erteleme gibi önlemler alınmasını önerdi.

Büyüksimitci, küresel ekonomideki belirsizliklere de değinerek, ABD'nin korumacı ticaret politikalarının dünya ekonomisinde belirsizlikleri artırdığını ve adil, özgür ve kurallara dayalı bir ticaret düzeninden yana olduklarını belirtti. Türkiye'nin genç nüfusu, sanayi altyapısı ve coğrafi konumu ile küresel üretim ve tedarik zincirinde güçlü bir alternatif olabileceğini vurgulayan Büyüksimitci, üretimin dijital dönüşümle güçlendirilmesi ve katma değerli ürünlere yönelmenin önemini vurguladı. Kayseri'nin her zaman üretim, istihdam ve ihracat merkezi olduğunu belirten Büyüksimitci, üniversite-sanayi iş birliğinin artırılması, nitelikli iş gücü yetiştirilmesi ve gençlerin üretime yönlendirilmesi gerektiğini ifade etti.