Gayrimenkul Fiyat Balonunu Patlatacak Yöntem: Değerleme Raporu Zorunluluğu

Türkiye'de gayrimenkul sektöründe fiyatlar kontrolden çıkıyor. Satıcılar, mevcut ilanlardaki yüksek fiyatları referans alarak, üzerine kendi kar marjlarını ekleyerek yeni fiyatlar belirliyor. Bu durum, "Şu kişi bu fiyatı yazmış, o zaman ben de onun üzerine bir fiyat koyayım ve pazarlık payı bırakayım" mantığıyla çalışıyor ve piyasada balon fiyatların şişmesine ciddi anlamda katkıda bulunuyor. Bu durum, hem alıcıları olumsuz etkiliyor hem de piyasanın sağlıklı bir şekilde işlemesini engelliyor.

Sektör uzmanları, bu sorunun çözümü için somut bir öneri getiriyor: Tüm gayrimenkul satışlarında değerleme raporu zorunluluğu. Şu an için yabancılara gayrimenkul satışı sırasında değerleme raporu şartı bulunuyor. Ancak uzmanlar, bu uygulamanın yerli alıcılar için de geçerli kılınması gerektiğini, böylece şeffaflığın artırılacağını ve piyasanın daha sağlıklı bir şekilde işleyeceğini savunuyor. Yerli veya yabancı ayrımı yapılmaksızın tüm satışlarda değerleme raporu zorunlu hale getirilmeli ve ilan sitelerindeki fiyatlar, bu raporlarda belirtilen değerleri aşmamalıdır.

Sektör temsilcileri, bu düzenlemenin iki önemli faydasına dikkat çekiyor: Birincisi, gayrimenkul fiyatlarındaki yapay şişkinliği azaltarak daha gerçekçi bir piyasa oluşmasına katkı sağlaması; ikincisi ise, doğru değerlemeler sayesinde kamu gelirlerine daha fazla vergi katkısı sağlanması. Şu anki durum, gerçek piyasa değerinin üzerindeki fiyatların vergilendirilmesine yol açarak, devletin kayıp yaşaması anlamına geliyor. Bu durumun düzeltilmesi, hem ekonomiye hem de vatandaşlara olumlu yansıyacak bir durumdur.

Ticaret Bakanlığı'nın otomobil piyasasındaki aşırı fiyat artışlarını önlemek için ilan sitelerinde getirdiği kısıtlamalar, bu konuda başarılı bir örnek oluşturuyor. Bu uygulama sayesinde, araba fiyatlarındaki balon patlamış ve son 1,5 yıldır fiyatlar neredeyse sabit kalmıştı. Uzmanlar, konut piyasasında da benzer bir şişkinliğin yaşandığını ve emlak ilanlarına yönelik benzer bir düzenlemenin artık kaçınılmaz olduğunu vurguluyorlar. Bu sayede, sağlıklı ve dengeli bir gayrimenkul piyasası oluşturmak mümkün olacaktır.