Hadron by Tether, Chainalysis entegrasyonuyla tokenizasyonda yeni bir standart belirliyor

Hadron, stablecoin’ler, tahviller, fonlar ve emtia destekli token’ların birden fazla blok zincirinde oluşturulması ve dağıtılmasına olanak tanırken, Chainalysis entegrasyonu sayesinde katılımcılara gelişmiş risk tespiti ve tam KYT desteği sağlıyor. Bu özellikler, platformun küresel düzenleyici standartlara uyumunu garanti altına alıyor.

Tether, gerçek dünya varlıklarını tokenize etmek amacıyla oluşturduğu Hadron platformuna, Chainalysis’in uyum ve izleme araçlarını entegre ederek önemli bir adım attı. Bu entegrasyon, Hadron’a kurumsal düzeyde bir denetim getirerek, onu token ihracı ve varlık yönetimi için güvenilir ve düzenlemelere hazır bir pazar yeri haline getiriyor. Hadron by Tether, stablecoin’ler, tahviller ve emtia destekli tokenler gibi varlıkların birden fazla blok zincirinde oluşturulmasına olanak tanırken, Chainalysis entegrasyonu sayesinde gelişmiş risk tespiti ve gerçek zamanlı işlem izleme gibi imkanlar da sunuyor. Bu sayede platform, küresel düzenleyici standartlara tam uyum sağlayarak güvenilirliğini pekiştiriyor.

Hadron by Tether platformu, ekosistem genelinde işlem izleme, şüpheli faaliyetlerin tespiti ve sürekli uyum sağlanması gibi başlıca yetkinlikler sunuyor. Entegre Müşterini Tanı (KYC) ve İşlemini Tanı (KYT) çerçeveleri sayesinde kullanıcı kayıt sürecini ve gerekli incelemeleri hızlandırmak mümkün hale geliyor. Ayrıca, uygulama programlama arayüzü (API) bağlantısı ile kurumsal sistemlere ve varlık iş akışlarına sorunsuz entegrasyon sağlanarak, platformun daha verimli ve uyumlu bir şekilde çalışması garanti ediliyor.

“Chainalysis’i doğrudan platforma entegre ederek, kurumsal düzeyde şeffaflık, uyum ve risk azaltma sağlıyoruz”

İş birliğine ilişkin açıklamalarda bulunan Tether CEO’su Paolo Ardoino, “Hadron by Tether ile uyumlu, güvenli ve ölçeklenebilir tokenizasyon için altın standardı inşa ediyoruz. Chainalysis’i doğrudan platforma entegre ederek, kurumsal düzeyde şeffaflık, uyum ve risk azaltma sağlıyoruz; üstelik bunu merkeziyetsizlikten veya kontrolden ödün vermeden yapıyoruz.” dedi.

Tether ile yapılan iş birliği hakkında değerlendirmelerde bulunan Chainalysis Kurucu Ortağı ve CEO’su Jonathan Levin, “Chainalysis olarak her zaman güvenin, dijital varlıkların geleceği için temel olduğunu savunduk. Hadron by Tether ile gerçekleştirdiğimiz bu çalışma sayesinde, dijital varlıklar ve blokzincir teknolojisi daha fazla kurum ve organizasyon tarafından benimsenirken, çözümümüzün uyum odaklı dünyaya hazır olmasını sağlıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Chainalysis entegrasyonu, Hadron by Tether’i yalnızca güçlü bir tokeniazasyon platformu değil, aynı zamanda dijital varlıklar için geleceğe dönük bir altyapı katmanı haline getiriyor. Tether, daha önce de Chainalysis’in ekosistem izleme çözümünü benimseyerek, ikincil piyasalardaki denetimi artırmış ve tüm Tether token’ları üzerinde uyumu güçlendirmişti. Şimdi, bu gelişmiş araçlar doğrudan Hadron katılımcılarının erişimine sunuluyor ve Tether’in genişleyen dijital varlık ekosisteminde birleşik bir uyum standardı oluşturuluyor.

Hibya Haber Ajansı

Follow Us

Bu haber, Türkiye'de çeşitli zaman dilimlerinde (aylık, üç aylık, altı aylık ve yıllık) farklı yatırım araçlarının reel getirilerini karşılaştıran bir analizi sunmaktadır.  Analiz, hem Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) hem de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) kullanılarak enflasyonun etkisi dikkate alınarak yapılmıştır.

Haber başlığına bakıldığında, her zaman diliminde altın yatırımlarının en yüksek reel getiriyi sağladığı vurgulanmaktadır.  Özellikle yıllık bazda, Yİ-ÜFE bazında %31,17 ve TÜFE bazında %16,55 gibi yüksek reel getiri oranları elde edildiği belirtilmektedir. Diğer yatırım araçları (Euro, mevduat faizi, Amerikan Doları, Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) ve BIST 100 endeksi) ise hem Yİ-ÜFE hem de TÜFE bazında genellikle reel kayıp yaşamış veya altın yatırımına göre çok daha düşük getiri sağlamıştır.  Haber ayrıca grafikler kullanarak bu verileri görsel olarak desteklemektedir.
**Türk Un ve Buğdayı İçin Adil Rekabet Talebi: Sektör Çığlık Çığlığa!**

Türkiye'nin buğday ve un sektörü, uluslararası rekabette hayati tehditlerle karşı karşıya. Sektör temsilcileri, Türk ürünlerinin rekabet gücünü korumak için acil düzenlemeler talep ediyor.  Habur Sınır Kapısı'ndan transit geçen buğday için ton başına en az 80 dolar ücret alınmasını öngören bir düzenleme, sektörün en önemli talebi.  Şu anki durum, yıllık 15-16 milyar dolarlık ticaret hacmiyle bölge ekonomisinin can damarı olan Habur'da, transit buğdaydan ücret alınmaması nedeniyle Türk üreticilerini büyük zorluklarla karşı karşıya bırakıyor.  Sektör, sistemli engellerin kaldırılması halinde ihracatın 20 milyar doları aşabileceğine inanıyor.

Sorunun bir diğer boyutu ise Kuzey Irak'ta.  Kuzey Irak, buğdayı sıfır gümrük vergisiyle ithal ederken, Türk ununa ton başına 127,5 dolar ek maliyet uygulanıyor. Bu durum, Türk ununun rekabet gücünü tamamen ortadan kaldırıyor ve Irak Hükümeti'nin vergisiz un ithalatı Türk ürünlerinin pazar payını hızla düşürüyor.  Sonuç olarak, özellikle Mardin'de 50'ye yakın un fabrikası kapanmış ve binlerce kişi işsiz kalmış durumda.

Sektörün çözüm önerileri arasında Kalkınma Yolu Projesi'nin hızlandırılması, yeni ticaret kapılarının açılması, Irak ve Kuzey Irak ile ticari anlaşmazlıkların çözümü için diplomatik adımların atılması ve Türk ürünlerine uygulanan ek maliyetlerin kaldırılması yer alıyor. Transit buğdaydan alınacak ücretlerle maliyet eşitliği sağlanmasının, Türk üreticilerinin uluslararası pazarda güçleneceği vurgulanıyor.  Nusaybin Sınır Kapısı'nın Şara Hükümeti'ne devriyle Musul'a yeni bir güzergah açılması planlansa da, Irak merkezi hükümeti ile Kuzey Irak yönetimi arasındaki anlaşmazlıklar bu girişimi engelliyor ve Türkiye'nin ticari çıkarlarına zarar veriyor.

**Türk Un ve Buğdayı İçin Adil Rekabet Talebi: Sektör Çığlık Çığlığa!** Türkiye'nin buğday ve un sektörü, uluslararası rekabette hayati tehditlerle karşı karşıya. Sektör temsilcileri, Türk ürünlerinin rekabet gücünü korumak için acil düzenlemeler talep ediyor. Habur Sınır Kapısı'ndan transit geçen buğday için ton başına en az 80 dolar ücret alınmasını öngören bir düzenleme, sektörün en önemli talebi. Şu anki durum, yıllık 15-16 milyar dolarlık ticaret hacmiyle bölge ekonomisinin can damarı olan Habur'da, transit buğdaydan ücret alınmaması nedeniyle Türk üreticilerini büyük zorluklarla karşı karşıya bırakıyor. Sektör, sistemli engellerin kaldırılması halinde ihracatın 20 milyar doları aşabileceğine inanıyor. Sorunun bir diğer boyutu ise Kuzey Irak'ta. Kuzey Irak, buğdayı sıfır gümrük vergisiyle ithal ederken, Türk ununa ton başına 127,5 dolar ek maliyet uygulanıyor. Bu durum, Türk ununun rekabet gücünü tamamen ortadan kaldırıyor ve Irak Hükümeti'nin vergisiz un ithalatı Türk ürünlerinin pazar payını hızla düşürüyor. Sonuç olarak, özellikle Mardin'de 50'ye yakın un fabrikası kapanmış ve binlerce kişi işsiz kalmış durumda. Sektörün çözüm önerileri arasında Kalkınma Yolu Projesi'nin hızlandırılması, yeni ticaret kapılarının açılması, Irak ve Kuzey Irak ile ticari anlaşmazlıkların çözümü için diplomatik adımların atılması ve Türk ürünlerine uygulanan ek maliyetlerin kaldırılması yer alıyor. Transit buğdaydan alınacak ücretlerle maliyet eşitliği sağlanmasının, Türk üreticilerinin uluslararası pazarda güçleneceği vurgulanıyor. Nusaybin Sınır Kapısı'nın Şara Hükümeti'ne devriyle Musul'a yeni bir güzergah açılması planlansa da, Irak merkezi hükümeti ile Kuzey Irak yönetimi arasındaki anlaşmazlıklar bu girişimi engelliyor ve Türkiye'nin ticari çıkarlarına zarar veriyor.

Habur Sınır Kapısı'ndaki transit buğdaydan alınmayan ücretler, Türkiye'nin yıllık 15-16...

Haber metnine göre, Türkiye'nin sanayi üretimi hem aylık hem de yıllık bazda artış gösteriyor.

**Yıllık Artış:**

* **Madencilik ve Taş Ocakçılığı:** 2025 Mart ayı, 2024 Mart ayına göre %4.9 artış gösterdi.
* **İmalat Sanayi:** 2025 Mart ayı, 2024 Mart ayına göre %2.0 artış gösterdi.
* **Elektrik, Gaz, Buhar ve İklimlendirme Üretimi ve Dağıtımı:** 2025 Mart ayı, 2024 Mart ayına göre %6.1 artış gösterdi.

**Aylık Artış:**

* **Madencilik ve Taş Ocakçılığı:** 2025 Mart ayı, 2025 Şubat ayına göre %8.2 artış gösterdi.
* **İmalat Sanayi:** 2025 Mart ayı, 2025 Şubat ayına göre %3.7 artış gösterdi.
* **Elektrik, Gaz, Buhar ve İklimlendirme Üretimi ve Dağıtımı:** 2025 Mart ayı, 2025 Şubat ayına göre %3.5 *azalış* gösterdi.

Genel olarak, sanayi üretimi 2025 Mart ayında aylık bazda %3.4 artış kaydetmiştir.  Ancak, sektörler arasında farklılıklar olduğu dikkat çekmektedir.  Elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme sektörü aylık bazda azalma gösterirken, diğer sektörler artış göstermiştir.
İstanbul, Uluslararası Asansör İstanbul Fuarı'na ev sahipliği yapıyor.  19. kez düzenlenen fuar, 15-16 Mayıs tarihlerinde TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde gerçekleşecek.  Fuar, sismik asansör teknolojileri başta olmak üzere, daha güvenli, hızlı ve akıllı asansörleri sergileyecek.  15 Mayıs'ta