
Ağır Hasar Eşiği Düştü: Araç Alırken Dikkat!
SEDDK'nın 25 Nisan tarihli Motorlu Araç Sigortaları Kapsamında Tam Hasara...
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), her ay açıkladığı Hazır Beton Endeksi ile Türkiye inşaat sektörünün nabzını tutmaya devam ediyor. Şubat 2025 raporuna göre, tüm endeksler geçen aya göre yükseliş kaydetti. Ancak sektörün genel durumu hakkında karamsar bir tablo çiziliyor.
Raporda dikkat çeken en önemli nokta, Ocak ayında oldukça gerileyen Faaliyet Endeksinin Şubat ayında da olsa yükselmesine rağmen, tüm endeksler arasında en düşük seviyede kalması. Geçen yılın Aralık ayından itibaren yükseliş trendi gösteren Beklenti Endeksi ise diğer endekslerin üzerinde yer alsa da, inşaat sektörünün potansiyelini harekete geçirecek seviyeden oldukça uzak bulunuyor. Bu durum, sektörün kısa vadeli beklentilerinin olumlu olmasına rağmen, somut faaliyetlerin henüz istenen düzeye ulaşmadığını gösteriyor.
Geçen yılın aynı ayıyla karşılaştırıldığında ise Şubat ayı verileri daha da endişe verici bir tablo ortaya koyuyor. Beklenti Endeksi hariç tüm endeksler geçen yılın Şubat ayına göre düşüş gösterdi. En büyük düşüş ise Faaliyet Endeksinde gözlemlendi. Güven ve Hazır Beton Endeksleri de benzer oranda azalış kaydetti. Bu durum, sektörün yaşadığı zorlukların devam ettiğini ve iyileşmenin henüz belirginleşmediğini gösteriyor.
THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, raporun sonuçlarını değerlendirirken Şubat ayındaki yükselişin yanıltıcı olmaması gerektiğini vurguladı. "Ocak ayındaki sert düşüşün ardından yaşanan hafif yükseliş, sektörün henüz toparlanmadığını gösteriyor. Beklenti Endeksi hariç diğer endeksler eşik değerin altında kaldı. Geçen yılın aynı ayına göre de Beklenti Endeksi haricinde tüm endeksler düşüşte ve en büyük düşüş Faaliyet Endeksinde," şeklinde konuştu.
Başkan Işık, ekonomik gelişmeler ve sektörün geleceğiyle ilgili görüşlerini de paylaştı. 2025 yılında enflasyon üzerinde etkili olan döviz kuru volatilitesinin azalması gerektiğini ve bunun enflasyonla mücadelede Türkiye'ye destek olacağını belirtti. Merkez Bankasının yeterli döviz stokunun bulunduğunu, ancak faiz düzeyinin enflasyonun altına inmesi durumunda dolarizasyon riskini tekrar gündeme gelebileceğini ifade etti. "Reel anlamda faizden kazanç elde edemeyen vatandaşların, döviz talebinin artmasıyla yeniden bir dolarizasyon süreci başlayabilir. Bunun çözümü ise yine inşaat sektöründe yatıyor. Konutun bir yatırım aracı olarak görülmesi ve bu trendin devam etmesi, dolara olan talebin azalmasına yardımcı olabilir," diyerek sektörün önemini vurguladı.