LINE NEXT ve Kaia, Asya'da USDT ile Web3 ve stablecoin kullanımını yaygınlaştırıyor

LINE’ın Web3 ekosistemini geliştirme ve genişletme amacıyla kurduğu girişimi LINE NEXT Corp. ile yüksek performanslı ve halka açık Layer 1 blok zinciri olan Kaia iş birliği yapacağını açıkladı. Bu iş birliği kapsamında, USDT, LINE’ın mesajlaşma tabanlı Mini Dapp platformu ve self-custodial (kullanıcı kontrolünde olan) cüzdan altyapısında desteklenecek.

Sonuç olarak, USDT'nin Kaia'nın hızla büyüyen Web3 ekosisteminde lansmanı, Tether'in dünyanın en büyük stablecoin'inin sabit işlem erişimini LINE’ın aylık 196 milyon aktif kullanıcısına ulaştıracak. Bu, kullanıcıların LINE ortamında, Mini Dapp'ler üzerinden uygulama içi ödemeler, sınır ötesi transferler ve merkeziyetsiz finans (DeFi) faaliyetlerinde USDT kullanabileceği anlamına geliyor. Kaia blok zinciri üzerinde geliştirilen Mini Dapp'ler, LINE Messenger içinde kullanıcıların dijital varlık deneyimini sorunsuz hale getirecek geniş bir özellik yelpazesi sunacak.

Kaia blok zinciri üzerinde geliştirilen bu Mini Dapp’ler, kullanıcıların dijital varlık işlemlerini LINE Messenger içinde daha kolay ve sorunsuz hale getirecek. Ayrıca kullanıcılar, bu uygulamalar içinde çeşitli görevleri tamamlayarak USDT kazanabilecek ve LINE üzerindeki dijital cüzdanları sayesinde arkadaşlarına rahatlıkla USDT gönderip alabilecek.

200 milyondan fazla kullanıcı dijital varlıkları günlük yaşamına daha kolay entegre edebilecek

İş birliğine ilişkin açıklamalarda bulunan Tether CEO’su Paolo Ardoino, “Tether’in Kaia üzerindeki yerel lansmanı, stablecoin’leri milyonlarca kullanıcıya ulaştırma yolunda atılmış yeni bir adım. LINE NEXT’in blok zinciri altyapısı sayesinde, 200 milyondan fazla LINE kullanıcısı, dijital varlıklarla günlük yaşamlarında etkileşime geçmenin kolay bir yolunu bulacak. Tether’in Kaia’ya genişlemesi, stablecoin kullanımını Asya’da ve diğer bölgelerde artırma vizyonumuzu pekiştiriyor.” dedi.

İş birliğinin stablecoin'lerin yayılımını hızlandıracağını belirten Kaia DLT Foundation Başkanı Dr. Sam Seo, “Tether’in USDT'yi Kaia üzerinde işleme açma kararı, Asya'da yüksek kaliteli USD destekli stablecoin'lerin yayılımını hızlandıracak ve LINE NEXT ile iş birliğimizde hibrit ödeme çözümlerini daha da ileriye taşıyacak. EVM zincirleri arasındaki en düşük işlem gecikmesine ve anında kesinliğe (finality) sahip olan Kaia, USDT işlemlerini, LINE, DeFi ve merkezi borsalar (CEX) gibi platformlarda en hızlı, en kolay ve en güvenilir kullanıcı deneyimiyle sunacak.” ifadelerini kullandı.

LINE NEXT CEO’su Youngsu Ko ise, “LINE NEXT’in USDT’yi benimsemesi, Asya’da dolar tabanlı bir geçit oluşturulmasına yardımcı olacak. Stablecoin destekli hizmetleri entegre ederek, Web3 hizmetlerini kullanıcıların günlük deneyimlerine daha da yaklaştırmayı amaçlıyoruz.” dedi.

Hibya Haber Ajansı

Follow Us

Bu haber, Türkiye'de çeşitli zaman dilimlerinde (aylık, üç aylık, altı aylık ve yıllık) farklı yatırım araçlarının reel getirilerini karşılaştıran bir analizi sunmaktadır.  Analiz, hem Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) hem de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) kullanılarak enflasyonun etkisi dikkate alınarak yapılmıştır.

Haber başlığına bakıldığında, her zaman diliminde altın yatırımlarının en yüksek reel getiriyi sağladığı vurgulanmaktadır.  Özellikle yıllık bazda, Yİ-ÜFE bazında %31,17 ve TÜFE bazında %16,55 gibi yüksek reel getiri oranları elde edildiği belirtilmektedir. Diğer yatırım araçları (Euro, mevduat faizi, Amerikan Doları, Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) ve BIST 100 endeksi) ise hem Yİ-ÜFE hem de TÜFE bazında genellikle reel kayıp yaşamış veya altın yatırımına göre çok daha düşük getiri sağlamıştır.  Haber ayrıca grafikler kullanarak bu verileri görsel olarak desteklemektedir.
**Türk Un ve Buğdayı İçin Adil Rekabet Talebi: Sektör Çığlık Çığlığa!**

Türkiye'nin buğday ve un sektörü, uluslararası rekabette hayati tehditlerle karşı karşıya. Sektör temsilcileri, Türk ürünlerinin rekabet gücünü korumak için acil düzenlemeler talep ediyor.  Habur Sınır Kapısı'ndan transit geçen buğday için ton başına en az 80 dolar ücret alınmasını öngören bir düzenleme, sektörün en önemli talebi.  Şu anki durum, yıllık 15-16 milyar dolarlık ticaret hacmiyle bölge ekonomisinin can damarı olan Habur'da, transit buğdaydan ücret alınmaması nedeniyle Türk üreticilerini büyük zorluklarla karşı karşıya bırakıyor.  Sektör, sistemli engellerin kaldırılması halinde ihracatın 20 milyar doları aşabileceğine inanıyor.

Sorunun bir diğer boyutu ise Kuzey Irak'ta.  Kuzey Irak, buğdayı sıfır gümrük vergisiyle ithal ederken, Türk ununa ton başına 127,5 dolar ek maliyet uygulanıyor. Bu durum, Türk ununun rekabet gücünü tamamen ortadan kaldırıyor ve Irak Hükümeti'nin vergisiz un ithalatı Türk ürünlerinin pazar payını hızla düşürüyor.  Sonuç olarak, özellikle Mardin'de 50'ye yakın un fabrikası kapanmış ve binlerce kişi işsiz kalmış durumda.

Sektörün çözüm önerileri arasında Kalkınma Yolu Projesi'nin hızlandırılması, yeni ticaret kapılarının açılması, Irak ve Kuzey Irak ile ticari anlaşmazlıkların çözümü için diplomatik adımların atılması ve Türk ürünlerine uygulanan ek maliyetlerin kaldırılması yer alıyor. Transit buğdaydan alınacak ücretlerle maliyet eşitliği sağlanmasının, Türk üreticilerinin uluslararası pazarda güçleneceği vurgulanıyor.  Nusaybin Sınır Kapısı'nın Şara Hükümeti'ne devriyle Musul'a yeni bir güzergah açılması planlansa da, Irak merkezi hükümeti ile Kuzey Irak yönetimi arasındaki anlaşmazlıklar bu girişimi engelliyor ve Türkiye'nin ticari çıkarlarına zarar veriyor.

**Türk Un ve Buğdayı İçin Adil Rekabet Talebi: Sektör Çığlık Çığlığa!** Türkiye'nin buğday ve un sektörü, uluslararası rekabette hayati tehditlerle karşı karşıya. Sektör temsilcileri, Türk ürünlerinin rekabet gücünü korumak için acil düzenlemeler talep ediyor. Habur Sınır Kapısı'ndan transit geçen buğday için ton başına en az 80 dolar ücret alınmasını öngören bir düzenleme, sektörün en önemli talebi. Şu anki durum, yıllık 15-16 milyar dolarlık ticaret hacmiyle bölge ekonomisinin can damarı olan Habur'da, transit buğdaydan ücret alınmaması nedeniyle Türk üreticilerini büyük zorluklarla karşı karşıya bırakıyor. Sektör, sistemli engellerin kaldırılması halinde ihracatın 20 milyar doları aşabileceğine inanıyor. Sorunun bir diğer boyutu ise Kuzey Irak'ta. Kuzey Irak, buğdayı sıfır gümrük vergisiyle ithal ederken, Türk ununa ton başına 127,5 dolar ek maliyet uygulanıyor. Bu durum, Türk ununun rekabet gücünü tamamen ortadan kaldırıyor ve Irak Hükümeti'nin vergisiz un ithalatı Türk ürünlerinin pazar payını hızla düşürüyor. Sonuç olarak, özellikle Mardin'de 50'ye yakın un fabrikası kapanmış ve binlerce kişi işsiz kalmış durumda. Sektörün çözüm önerileri arasında Kalkınma Yolu Projesi'nin hızlandırılması, yeni ticaret kapılarının açılması, Irak ve Kuzey Irak ile ticari anlaşmazlıkların çözümü için diplomatik adımların atılması ve Türk ürünlerine uygulanan ek maliyetlerin kaldırılması yer alıyor. Transit buğdaydan alınacak ücretlerle maliyet eşitliği sağlanmasının, Türk üreticilerinin uluslararası pazarda güçleneceği vurgulanıyor. Nusaybin Sınır Kapısı'nın Şara Hükümeti'ne devriyle Musul'a yeni bir güzergah açılması planlansa da, Irak merkezi hükümeti ile Kuzey Irak yönetimi arasındaki anlaşmazlıklar bu girişimi engelliyor ve Türkiye'nin ticari çıkarlarına zarar veriyor.

Habur Sınır Kapısı'ndaki transit buğdaydan alınmayan ücretler, Türkiye'nin yıllık 15-16...

Haber metnine göre, Türkiye'nin sanayi üretimi hem aylık hem de yıllık bazda artış gösteriyor.

**Yıllık Artış:**

* **Madencilik ve Taş Ocakçılığı:** 2025 Mart ayı, 2024 Mart ayına göre %4.9 artış gösterdi.
* **İmalat Sanayi:** 2025 Mart ayı, 2024 Mart ayına göre %2.0 artış gösterdi.
* **Elektrik, Gaz, Buhar ve İklimlendirme Üretimi ve Dağıtımı:** 2025 Mart ayı, 2024 Mart ayına göre %6.1 artış gösterdi.

**Aylık Artış:**

* **Madencilik ve Taş Ocakçılığı:** 2025 Mart ayı, 2025 Şubat ayına göre %8.2 artış gösterdi.
* **İmalat Sanayi:** 2025 Mart ayı, 2025 Şubat ayına göre %3.7 artış gösterdi.
* **Elektrik, Gaz, Buhar ve İklimlendirme Üretimi ve Dağıtımı:** 2025 Mart ayı, 2025 Şubat ayına göre %3.5 *azalış* gösterdi.

Genel olarak, sanayi üretimi 2025 Mart ayında aylık bazda %3.4 artış kaydetmiştir.  Ancak, sektörler arasında farklılıklar olduğu dikkat çekmektedir.  Elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme sektörü aylık bazda azalma gösterirken, diğer sektörler artış göstermiştir.
İstanbul, Uluslararası Asansör İstanbul Fuarı'na ev sahipliği yapıyor.  19. kez düzenlenen fuar, 15-16 Mayıs tarihlerinde TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde gerçekleşecek.  Fuar, sismik asansör teknolojileri başta olmak üzere, daha güvenli, hızlı ve akıllı asansörleri sergileyecek.  15 Mayıs'ta