Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi'nin "Her adımda bir asır, her asırda bir sır" sloganıyla düzenlediği “Slow Wheat Şanlıurfa 2025” etkinliği, Mezopotamya’nın kadim topraklarında başladı. Şanlıurfa Uluslararası Buğday Hasadı Festivali’nin açılışında konuşan Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, buğdayın medeniyetimizin başlangıcı ve geleceğimizin teminatı olduğunu vurguladı.

UNESCO tarafından “Müzik Şehri” ilan edilen Şanlıurfa, binlerce yıllık tarım geleneğini ve kültürel zenginliğini bir kez daha uluslararası bir platforma taşıdı. Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi ve Slow Food Urfa iş birliğiyle düzenlenen ve üç gün sürecek olan festival, buğdayın tarihsel yolculuğunu ele alarak biyoçeşitlilik, iklim değişikliği, sürdürülebilir tarım ve gıda egemenliği gibi küresel konuları yerel mirasla harmanlıyor.

Etkinliğin ilk günü, Karaköprü Bölücek Mahallesi’ndeki Biyoçeşitlilik Bahçesi ziyaretiyle başladı. Programa; Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, Karaköprü Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Tahir Güllüoğlu, Tarım ve Orman İl Müdürü Mehmet Salih Söğüt, Şanlıurfa Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Kaya, çiftçiler ve çok sayıda davetli katıldı.

Vali Şıldak, Büyükşehir Belediye Başkanı Gülpınar ve protokol üyeleri, geleneksel yöntemlerle ekilmiş buğday alanını gezdi. Ardından düzenlenen buğday sergisi ve bulgur yapımı gösterisi, yerel tarım kültürünün yaşatılmasına tanıklık etti. Slow Food Urfa Temsilcisi Muhammed Badıllı’nın ev sahipliğinde gerçekleşen açılışta, Vox Libera Çok Sesli Kadın Korosu’nun müzik dinletisi eşliğinde yapılan bulgur yapımı, müziğin tarımla iç içe geçtiği kadim bir uyumu yansıtarak, Şanlıurfa’nın UNESCO tarafından verilen “Müzik Şehri” unvanına anlamlı bir gönderme oldu.

BAŞKAN GÜLPINAR: "BUĞDAYIN BAŞLADIĞI TOPRAKLARDAYIZ"

Açılışta konuşan Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, buğdayın evcilleştirildiği coğrafyanın tarihsel önemine dikkat çekti. Yaklaşık 12 bin yıl önce, bugünkü Şanlıurfa topraklarında insanlık tarihini değiştiren bir gelişmenin yaşandığını vurgulayan Başkan Gülpınar, göçebe yaşamın yerini toprağa, sabra ve sürekliliğe bıraktığını, buğdayın burada ilk kez ehlileştirildiğini ve bu küçük tohumun sadece bir tarım ürünü değil, bir medeniyetin başlangıcı olduğunu söyledi.

Karahan Tepe ve Göbeklitepe gibi arkeolojik alanların sadece tarihi anıtlar değil, aynı zamanda tarımın ve toplumsal düzenin başlangıç noktaları olduğunu belirten Gülpınar, Şanlıurfa’nın geçmişte olduğu kadar tarımın geleceğinde de söz sahibi olacağına işaret etti.

"SLOW WHEAT" BİR TARIM FESTİVALİ DEĞİL, BİR MEDENİYET ANLATISI

Başkan Gülpınar, “Slow Wheat” buluşmasının sadece bir tarımsal etkinlik olmadığını, biyoçeşitlilik, ekolojik sürdürülebilirlik, gıda egemenliği ve sofrada adalet gibi konuların tartışıldığı çok katmanlı bir organizasyon olduğunu belirtti. Tarımı ekonomik bir faaliyet olarak değil, kültürel ve stratejik bir zemin olarak gördüklerini, ata tohumlarını koruduklarını, Akıllı Tarım Uygulama Merkezi ile yenilikçi yöntemleri yaygınlaştırdıklarını ve kırsalda üreticiyi desteklediklerini ifade etti.

Gülpınar, agrotürizm vizyonunun altını çizerek, Şanlıurfa’nın bu alandaki potansiyelini dünyaya tanıtmak istediklerini belirtti. Slow Wheat buluşmasına ev sahipliği yapmaktan, bu toprakların hafızasını dünya ile buluşturmaktan büyük bir gurur duyduklarını dile getiren Başkan Gülpınar, Şanlıurfa’nın tarımın kalbinden geleceğe yürümeye devam edeceğini söyledi. Üç gün sürecek festival; akademik oturumlar, atölyeler, tarımsal deneyimler ve zengin bir müzik atmosferiyle Şanlıurfa’nın kültürel ve doğal mirasını ziyaretçilerle buluşturmayı hedefliyor.