Şimşek: Kamuda Tasarruf Denetimleri Devam Ediyor

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kamu kaynaklarının verimli kullanımı ve mali disiplinin sağlanması amacıyla yürütülen tasarruf tedbirleri kapsamındaki denetimlerin devam ettiğini açıkladı. Kamuda Tasarruf ve Mali Disiplin çalışmaları kapsamında yapılan son değerlendirmeleri sosyal medya hesabından paylaşan Bakan Şimşek, 145 kamu idaresine bağlı 1279 harcama biriminde gerçekleştirilen denetimlerde 2160 aykırı işlem tespit edildiğini duyurdu.

ANKARA (İGFA) - Bakan Şimşek'in açıklamasına göre, tespit edilen aykırı işlemler ilgili idarelere bildirilerek gerekli işlemlerin başlatılması sağlandı. Bu kapsamlı denetimler, kamu kaynaklarının etkin ve verimli bir şekilde kullanılmasını hedefleyen Kamu Kaynaklarının Verimli Kullanımı stratejisinin önemli bir parçası olarak değerlendiriliyor. Bakan, yapılan denetimlerin sayısının ve kapsamının önümüzdeki dönemde de artarak devam edeceğini vurgulayarak, yıl sonuna kadar 157 kamu idaresinde daha denetim yapılacağını belirtti.

https://twitter.com/memetsimsek/status/1921507482523849104

Şimşek, "Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi"nin ülke ekonomisine önemli ölçüde katkı sağladığını ve harcama kontrolleri sayesinde ciddi tasarruflar elde edildiğini ifade etti. Bu paketin uygulanmasıyla, kamu maliyesinin daha etkin ve şeffaf bir şekilde yönetilmesine katkıda bulunulduğu, Kamu Maliyesi'nin güçlendirilmesine yönelik adımların atıldığı belirtiliyor. Hükümetin, Verimlilik Arttırma ve kaynakların israfını önleme konusundaki kararlılığının, bu kapsamlı denetim faaliyetleriyle bir kez daha vurgulandığı ifade edilebilir. Bu denetimlerin, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerinin güçlendirilmesine de önemli katkı sağlaması bekleniyor.

Bakan Şimşek'in açıklamaları, hükümetin kamu maliyesi üzerindeki sıkı denetimlerini ve tasarruf politikalarına olan bağlılığını ortaya koyuyor. Denetim faaliyetlerinin, kamu kaynaklarının daha etkili ve verimli kullanılması açısından önemine dikkat çekiliyor. Bu kapsamlı denetimler, Saydamlık ve Hesap Verebilirlik prensiplerine dayalı olarak sürdürülecek ve Kamu Yönetimi alanında Reformlar için önemli bir temel oluşturacak.



KAYNAK: İGF HABER AJANSI

Follow Us

Bu haber, Türkiye'de çeşitli zaman dilimlerinde (aylık, üç aylık, altı aylık ve yıllık) farklı yatırım araçlarının reel getirilerini karşılaştıran bir analizi sunmaktadır.  Analiz, hem Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) hem de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) kullanılarak enflasyonun etkisi dikkate alınarak yapılmıştır.

Haber başlığına bakıldığında, her zaman diliminde altın yatırımlarının en yüksek reel getiriyi sağladığı vurgulanmaktadır.  Özellikle yıllık bazda, Yİ-ÜFE bazında %31,17 ve TÜFE bazında %16,55 gibi yüksek reel getiri oranları elde edildiği belirtilmektedir. Diğer yatırım araçları (Euro, mevduat faizi, Amerikan Doları, Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) ve BIST 100 endeksi) ise hem Yİ-ÜFE hem de TÜFE bazında genellikle reel kayıp yaşamış veya altın yatırımına göre çok daha düşük getiri sağlamıştır.  Haber ayrıca grafikler kullanarak bu verileri görsel olarak desteklemektedir.
**Türk Un ve Buğdayı İçin Adil Rekabet Talebi: Sektör Çığlık Çığlığa!**

Türkiye'nin buğday ve un sektörü, uluslararası rekabette hayati tehditlerle karşı karşıya. Sektör temsilcileri, Türk ürünlerinin rekabet gücünü korumak için acil düzenlemeler talep ediyor.  Habur Sınır Kapısı'ndan transit geçen buğday için ton başına en az 80 dolar ücret alınmasını öngören bir düzenleme, sektörün en önemli talebi.  Şu anki durum, yıllık 15-16 milyar dolarlık ticaret hacmiyle bölge ekonomisinin can damarı olan Habur'da, transit buğdaydan ücret alınmaması nedeniyle Türk üreticilerini büyük zorluklarla karşı karşıya bırakıyor.  Sektör, sistemli engellerin kaldırılması halinde ihracatın 20 milyar doları aşabileceğine inanıyor.

Sorunun bir diğer boyutu ise Kuzey Irak'ta.  Kuzey Irak, buğdayı sıfır gümrük vergisiyle ithal ederken, Türk ununa ton başına 127,5 dolar ek maliyet uygulanıyor. Bu durum, Türk ununun rekabet gücünü tamamen ortadan kaldırıyor ve Irak Hükümeti'nin vergisiz un ithalatı Türk ürünlerinin pazar payını hızla düşürüyor.  Sonuç olarak, özellikle Mardin'de 50'ye yakın un fabrikası kapanmış ve binlerce kişi işsiz kalmış durumda.

Sektörün çözüm önerileri arasında Kalkınma Yolu Projesi'nin hızlandırılması, yeni ticaret kapılarının açılması, Irak ve Kuzey Irak ile ticari anlaşmazlıkların çözümü için diplomatik adımların atılması ve Türk ürünlerine uygulanan ek maliyetlerin kaldırılması yer alıyor. Transit buğdaydan alınacak ücretlerle maliyet eşitliği sağlanmasının, Türk üreticilerinin uluslararası pazarda güçleneceği vurgulanıyor.  Nusaybin Sınır Kapısı'nın Şara Hükümeti'ne devriyle Musul'a yeni bir güzergah açılması planlansa da, Irak merkezi hükümeti ile Kuzey Irak yönetimi arasındaki anlaşmazlıklar bu girişimi engelliyor ve Türkiye'nin ticari çıkarlarına zarar veriyor.

**Türk Un ve Buğdayı İçin Adil Rekabet Talebi: Sektör Çığlık Çığlığa!** Türkiye'nin buğday ve un sektörü, uluslararası rekabette hayati tehditlerle karşı karşıya. Sektör temsilcileri, Türk ürünlerinin rekabet gücünü korumak için acil düzenlemeler talep ediyor. Habur Sınır Kapısı'ndan transit geçen buğday için ton başına en az 80 dolar ücret alınmasını öngören bir düzenleme, sektörün en önemli talebi. Şu anki durum, yıllık 15-16 milyar dolarlık ticaret hacmiyle bölge ekonomisinin can damarı olan Habur'da, transit buğdaydan ücret alınmaması nedeniyle Türk üreticilerini büyük zorluklarla karşı karşıya bırakıyor. Sektör, sistemli engellerin kaldırılması halinde ihracatın 20 milyar doları aşabileceğine inanıyor. Sorunun bir diğer boyutu ise Kuzey Irak'ta. Kuzey Irak, buğdayı sıfır gümrük vergisiyle ithal ederken, Türk ununa ton başına 127,5 dolar ek maliyet uygulanıyor. Bu durum, Türk ununun rekabet gücünü tamamen ortadan kaldırıyor ve Irak Hükümeti'nin vergisiz un ithalatı Türk ürünlerinin pazar payını hızla düşürüyor. Sonuç olarak, özellikle Mardin'de 50'ye yakın un fabrikası kapanmış ve binlerce kişi işsiz kalmış durumda. Sektörün çözüm önerileri arasında Kalkınma Yolu Projesi'nin hızlandırılması, yeni ticaret kapılarının açılması, Irak ve Kuzey Irak ile ticari anlaşmazlıkların çözümü için diplomatik adımların atılması ve Türk ürünlerine uygulanan ek maliyetlerin kaldırılması yer alıyor. Transit buğdaydan alınacak ücretlerle maliyet eşitliği sağlanmasının, Türk üreticilerinin uluslararası pazarda güçleneceği vurgulanıyor. Nusaybin Sınır Kapısı'nın Şara Hükümeti'ne devriyle Musul'a yeni bir güzergah açılması planlansa da, Irak merkezi hükümeti ile Kuzey Irak yönetimi arasındaki anlaşmazlıklar bu girişimi engelliyor ve Türkiye'nin ticari çıkarlarına zarar veriyor.

Habur Sınır Kapısı'ndaki transit buğdaydan alınmayan ücretler, Türkiye'nin yıllık 15-16...

Haber metnine göre, Türkiye'nin sanayi üretimi hem aylık hem de yıllık bazda artış gösteriyor.

**Yıllık Artış:**

* **Madencilik ve Taş Ocakçılığı:** 2025 Mart ayı, 2024 Mart ayına göre %4.9 artış gösterdi.
* **İmalat Sanayi:** 2025 Mart ayı, 2024 Mart ayına göre %2.0 artış gösterdi.
* **Elektrik, Gaz, Buhar ve İklimlendirme Üretimi ve Dağıtımı:** 2025 Mart ayı, 2024 Mart ayına göre %6.1 artış gösterdi.

**Aylık Artış:**

* **Madencilik ve Taş Ocakçılığı:** 2025 Mart ayı, 2025 Şubat ayına göre %8.2 artış gösterdi.
* **İmalat Sanayi:** 2025 Mart ayı, 2025 Şubat ayına göre %3.7 artış gösterdi.
* **Elektrik, Gaz, Buhar ve İklimlendirme Üretimi ve Dağıtımı:** 2025 Mart ayı, 2025 Şubat ayına göre %3.5 *azalış* gösterdi.

Genel olarak, sanayi üretimi 2025 Mart ayında aylık bazda %3.4 artış kaydetmiştir.  Ancak, sektörler arasında farklılıklar olduğu dikkat çekmektedir.  Elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme sektörü aylık bazda azalma gösterirken, diğer sektörler artış göstermiştir.
İstanbul, Uluslararası Asansör İstanbul Fuarı'na ev sahipliği yapıyor.  19. kez düzenlenen fuar, 15-16 Mayıs tarihlerinde TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde gerçekleşecek.  Fuar, sismik asansör teknolojileri başta olmak üzere, daha güvenli, hızlı ve akıllı asansörleri sergileyecek.  15 Mayıs'ta