Küresel Dalgalanmaların Emlak Piyasasına Etkisi: Dubai Yükseliyor, Türkiye Fırsatları Koruyor

Vartur Emlak CEO'su Şerif Varlı, küresel jeopolitik gerilimler ve ekonomik belirsizliklerin emlak piyasalarını nasıl etkilediğini değerlendiren kapsamlı bir analiz paylaştı. Artmakta olan enerji maliyetleri ve resesyon endişeleri, yatırımcıları güvenli ve istikrarlı pazarlara yönlendirirken, Dubai'nin yükselişi dikkat çekici bir örnek olarak öne çıkıyor. Ancak Varlı, Türkiye konut piyasasının hem yerli hem de yabancı yatırımcılar için hala önemli fırsatlar barındırdığını vurguluyor.

Varlı, ABD ve Çin arasındaki jeopolitik gerilimlerin küresel ekonomik dengeleri sarsarak yatırımcı kararlarını doğrudan etkilediğini belirtti. "Jeopolitik riskler ve yükselen enerji maliyetleri, yatırımcıları daha güvenli limanlara yönlendiriyor. Dubai, siyasi istikrarı ve enerji odaklı sürdürülebilir yaşam tarzıyla bu konuda öne çıkan bir merkez haline geldi" diye açıklayan Varlı, Dubai'nin bu yılın ilk çeyreğinde işlem hacminde 0.3, işlem sayısında ise ".8'lik bir artış kaydettiğini ve toplam işlem hacminin 38.85 milyar dolara ulaştığını ifade etti. Bu rakamlar, Dubai'nin yatırımcılar için cazibesini açıkça gösteriyor.

Türkiye Konut Piyasası: Güvenli Liman ve Yüksek Getiri

Türkiye'de ise gayrimenkul yatırımlarının geleneksel olarak döviz karşısında bir koruma kalkanı olarak görüldüğünü hatırlatan Varlı, "Geçmişten bugüne konut yatırımcısını her zaman memnun etmiştir. Dövizdeki dalgalanmalar ve faiz artışları kısa vadede talebi etkileyebilir, ancak bunun geçici olduğunu düşünüyorum. Faizlerin makul seviyelere inmesiyle konut, en çok tercih edilen yatırım aracı konumuna yeniden dönecektir" dedi. Türkiye piyasasının güçlü yönlerini vurgulayan Varlı, döviz bazında konut fiyatlarının istikrarlı, kiraların ise yükseldiğini belirtti. Bu durum, gayrimenkul yatırımcıları için kira getirisini artırıyor ve yatırımın cazibesini yükseltiyor.

İstanbul ve Antalya'nın yabancı yatırımcılar için çekiciliğini koruduğunu belirten Varlı, yabancı yatırımcı profilini üç kategoriye ayırdı: gelir ve kira getirisi odaklı yatırımcılar, vatandaşlık veya oturma izni hedefleyenler ve tatil veya yaşam kalitesini artırmak isteyenler. Vatandaşlık için gereken yatırım miktarının artmasının bu alandaki talebi azalttığını belirten Varlı, daha uygun oturma izni seçeneklerinin sunulmasının bu ilgiyi yeniden canlandırabileceğini söyledi.

Türkiye'nin Konut Piyasası: Benzerlikler ve Farklılıklar

Gelişmekte olan ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye'nin konut piyasasının hem benzerlikleri hem de farklılıkları olduğunu vurgulayan Varlı, enflasyonun yüksek olması ve konutun değer koruma aracı olarak görülmesi gibi ortak noktalara dikkat çekti. Ancak Türkiye'de hane halkının doğrudan konuta yönelmesi, finansmana erişim zorlukları ve düzenleyici belirsizlikler piyasayı diğer ülkelerden ayırıyor.

Küresel ekonomideki resesyon riskinin, Türkiye'deki yabancı yatırımcı profilini de değiştirdiğini belirten Varlı, "Kâr odaklı kurumsal yatırımcıların yerini, varlıklarını güvenli limanlarda korumak isteyen bireysel yatırımcılar alıyor. Uzun vadeli getiri yerine varlık koruma eğilimi ön plana çıkıyor" şeklinde değerlendirme yaptı.