Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (BUSİAD) Enerji Uzmanlık Grubu, BUSİAD Evi’nde “Bursa Yeni Nesil Nükleer Enerjileri Konuşuyor” başlıklı bir panel düzenledi. Panelde, nükleer enerjinin geleceği ve yeni nesil reaktör teknolojileri ele alındı. Bursa Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi ve BUSİAD Enerji Uzmanlık Grubu Üyesi Prof. Dr. Akın Etemoğlu’nun moderatörlüğünü üstlendiği panel, küresel enerji denkleminin karmaşıklığını ve yeni çözüm arayışlarını vurgulayarak başladı.

İstanbul Teknik Üniversitesi Enerji Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Senem Şentürk Lüle, nükleer güç santralleri hakkında kapsamlı bir sunum gerçekleştirdi. 1930'lardan beri kullanılan fisyon prensibine dayalı mevcut reaktörlerin yanı sıra, henüz hayata geçirilmemiş olan füzyon reaktörleri hakkında bilgiler verdi. Uranyum ve plütonyumun nükleer santrallerde yakıt olarak kullanıldığını, ancak doğada bulunan ve madenciliği yapılan elementin uranyum olduğunu, plütonyumun ise yapay bir element olduğunu belirtti. Nükleer reaktörlerin askeri amaçlardan doğduğunu ve günümüzde oldukça güvenli olan 3 Nesil nükleer santrallerin kullanıldığını, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin de bu nesil reaktörlerden olduğunu ifade etti. 4. Nesil santrallerin ise gündemde olduğunu ve güvenlik önlemlerinin daha da geliştirildiğini vurguladı. Dünyada 416 nükleer reaktörün çalıştığını, 23'ünün beklemede ve 61'inin inşa aşamasında olduğunu belirten Prof. Dr. Lüle, dünyada elektrik üretiminin `'tan fazlasının fosil yakıtlardan, nükleer enerjinin ise %9'undan sağlandığını kaydetti. Türkiye'de ise elektrik üretiminin U'inin fosil yakıtlardan karşılandığını, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının ise giderek arttığını belirtti. Akkuyu'nun dünyanın en büyük nükleer güç santrali inşaat sahası olduğunu da sözlerine ekledi.

NÜKLEER ATIK...

Yeni nesil reaktörlerin geliştirilmiş yakıt verimliliği, minimize edilmiş atık üretimi, ekonomik rekabet gücü, yüksek güvenlik ve yayılma direnci gibi avantajlarına değinen Prof. Dr. Lüle, nükleer güç santrallerinin geleceğinin küçük modüler reaktörlerde olduğunu ve birçok tasarımın dünya genelinde tartışıldığını belirtti. Hidrojen üretiminde kullanılan enerjinin fosil yakıtlardan sağlanması durumunda karbon salımının artışına dikkat çeken Prof. Dr. Lüle, karbon salımı açısından nükleer enerjinin güneş ve rüzgar enerjisi kadar temiz bir enerji kaynağı olduğunu ve nükleer atıkların, fosil yakıtların zararları göz önüne alındığında, sanıldığından daha az sorun teşkil ettiğini vurguladı.

YENİ NESİL REAKTÖRLER...

ThorAtom A.Ş. Teknik Genel Müdür Yardımcısı Dr. Hüseyin Ayhan, 4. nesil reaktörler ve özellikle ergimiş tuz reaktörleri hakkında detaylı bilgiler verdi. Ergimiş tuz reaktörlerinin neredeyse hiç atık üretmediğini ve çok güvenilir olduğunu belirten Dr. Ayhan, ekonomik açıdan da uygun olduklarını ifade etti. Reaktör tasarımlarında atığı minimize etmeyi hedeflediklerini ve yakıt verimliliğini maksimize etmeyi amaçladıklarını belirtti. Yeni reaktörlerde aktif güvenlik sistemlerinin yanı sıra pasif güvenlik sistemlerinin de devrede olduğunu söyledi.

TORYUM...

ThorAtom A.Ş. Genel Müdürü Dr. Reşat Uzman, yakıt temini ve bertarafı konularına değinerek, Türkiye'de rezervinin fazla olduğu toryumun kullanılabileceğini belirtti. Türkiye'de yaklaşık 1 milyon ton toryum rezervi bulunduğunu ve toryumun nadir elementlerle birlikte çıkarılmasının ekonomik olarak avantajlı olacağını kaydetti.

“MİLLİ REAKTÖR YAPMALIYIZ...”

ThorAtom A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Tarık Öğüt, Milgem milli savaş gemisi projesine atıfta bulunarak, milli bir nükleer reaktör projesinin önemine dikkat çekti. Nükleer enerjiye dair yanlış algıların olduğunu ve halktaki direncin kırılması gerektiğini ifade etti.

Panel, katılımcıların sorularının yanıtlanmasıyla son buldu. Konuşmacılara, Çağdaş Eğitim Kooperatifi’nin “Kır Çiçekleri Okusun Diye” kampanyasına adlarına yapılan bağışın sertifikası BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Buğra Küçükkayalar tarafından verildi.