Aksaçlılar Hareketi, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın üst düzey bürokratlar ve siyasi figürlere özel olarak düzenlediği iddia edilen VIP Hac organizasyonuna sert bir dille tepki gösterdi. VIP Hac organizasyonunun, yıllardır Hac ibadetini gerçekleştirmek için sıra bekleyen vatandaşların haklarının gasp edilmesine yol açtığını savunan hareket, bu durumun kabul edilemez olduğunu vurguladı.

Yunus KARAKAYA / İZMİR (İGFA) - Aksaçlılar Hareketi Genel Başkanı Ahmet Bereket imzasıyla yapılan açıklamada, Esenboğa Havalimanı VIP terminalinde görüntülenen bakanlar, üst düzey bürokratlar ve siyasetçilerden oluşan kafile, torpil ve kayırmacılık iddialarıyla eleştirildi. Açıklamada, Aile Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Ziraat Bankası Genel Müdürü Alparslan Çakar ve eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu gibi isimlerin de bulunduğu belirtildi.

“VIP HAC İLE KUL HAKKI YENİYOR”

Aksaçlılar Hareketi, Kul hakkı ile yapıldığı iddia edilen VIP Hac organizasyonunu şiddetle kınadı. Genel Başkan Bereket, yaptığı açıklamada, “Yıllardır Hac için sıra bekleyen milyonlarca insanın hakkı gasp ediliyor. Kul hakkıyla yapılan Hac, gerçek bir Hac mıdır?” sorusunu yöneltti. Bu durumun, adaletsizlik algısını güçlendirdiğini ve dini ibadetin özünün zedelenmesine yol açtığını belirtti.

DİYANET'E ÇARPICI SORULAR

Aksaçlılar Hareketi, Diyanet İşleri Başkanlığı'na yönelttiği sorularla şeffaflık çağrısında bulundu. Sorular arasında Suudi Arabistan tarafından Türkiye'ye tahsis edilen toplam Hac kontenjanı, kamu çalışanları için ayrılan özel kontenjan olup olmadığı, bu kontenjandan birden fazla kez yararlanan kamu görevlilerinin sayısı, Hac masraflarının karşılanma şekli ve kamu kontenjanlarının vatandaşlara ayrılan kontenjanları nasıl etkilediği yer alıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan bu sorulara kamuoyunu tatmin edecek şeffaf cevaplar bekleyen Aksaçlılar, aksi takdirde bu uygulamaların kurumun itibarına ve toplumun inancına zarar vereceği uyarısında bulundu. Hareket, Hac ibadetinin her kesimden insan için eşit ve adil bir şekilde gerçekleşmesi gerektiğini vurgulayarak, ayrımcılık içeren uygulamaların sonlandırılması çağrısında bulundu.