AKSUNGUR İHA'sı Milli Mühimmatlarla Başarılı Atış Testini Tamamladı

Türkiye'nin savunma sanayisinin göz bebeği AKSUNGUR İnsansız Hava Aracı (İHA), milli mühimmatlar LGK-81 ve LGK-82 ile gerçekleştirilen yeni bir atış testini başarıyla tamamladı. Bu önemli gelişme, Türk mühendisliğinin üstün kabiliyetlerini ve savunma sanayisindeki entegrasyon yetkinliğini bir kez daha gözler önüne serdi. AKSUNGUR'un milli motor TEI PD170 ile güçlendirilmesi ve bu testteki başarısı, Türkiye'nin gökyüzündeki savunma gücünü önemli ölçüde artıran bir adım olarak değerlendiriliyor.

Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda AKSUNGUR'un başarılı atış testini duyurdu. Görgün, TUSAŞ'ın paylaşımını alıntılayarak, AKSUNGUR'un "Gök Vatan" semalarında istikrarlı uçuşunu sürdürdüğünü ve milli gücün bir göstergesi olduğunu vurguladı. Paylaşımında, Türk mühendisliğinin kabiliyetlerinin ve entegrasyon yetkinliğinin, ülkenin savunma gücüne yaptığı büyük katkıyı dile getirdi.

Görgün'ün açıklamasında, bu başarının sadece AKSUNGUR İHA'sının yeteneklerini değil, aynı zamanda Türkiye'nin savunma sanayisindeki tüm paydaşların - ASELSAN, TUSAŞ, TEI ve Savunma Sanayi Başkanlığı personeli, mühendisler ve alt yükleniciler - birlikte çalışma ve başarıya ulaşma kabiliyetlerini de gösterdiği vurgulandı. Bu sinerji, Türkiye'nin savunma sanayisinin geleceği açısından oldukça umut verici bir işaret olarak değerlendiriliyor.

Bu başarılı atış testi, AKSUNGUR İHA'sının sadece teknolojik üstünlüğünü değil, aynı zamanda milli mühimmat entegrasyonundaki yeteneğini de ortaya koyuyor. Bu durum, bağımsız savunma sanayisi hedeflerine ulaşma yolunda önemli bir kilometre taşıdır. Artık Türkiye, kendi ürettiği İHA'larını ve mühimmatlarını kullanarak, havadan karaya etkili bir savunma sistemi kurabiliyor. Bu durum, ülkenin savunma gücünün artırılmasının yanı sıra, uluslararası alanda da güvenilir bir ortak olarak konumlanmasını sağlıyor.

Gelecekte, AKSUNGUR İHA'sının daha gelişmiş milli mühimmatlarla entegre edilmesi ve operasyonel kabiliyetlerinin daha da artırılması bekleniyor. Bu gelişmeler, Türkiye'nin savunma sanayisinin dünya standartlarında rekabet gücünü artıracağı gibi, ulusal güvenlik açısından da büyük önem taşıyor.