Son günlerde bazı basın yayın organlarında yer alan haberler, Hava Harp Okulu'nun İzmir'e taşınacağı, okulun bulunduğu arazinin ranta açılacağı ve elde edilecek gelirin F-16 alımı için kullanılacağı iddialarını gündeme taşıdı. İletişim Başkanlığı'na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) tarafından yapılan açıklama ise bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını açıkça ortaya koydu.

Ankara (İGFA) - DMM'nin resmi açıklamasına göre, Hava Harp Okulu'nun taşınmasıyla ilgili henüz alınmış herhangi bir karar bulunmuyor. Açıklamada, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın olası bir İstanbul depremine karşı riskleri azaltmak ve olası bir afet durumunda eğitim faaliyetlerinin kesintiye uğramaması için alternatif bir konum belirlenmesi amacıyla fizibilite çalışması başlattığı belirtiliyor. Bu fizibilite çalışmasının, yanlış anlaşılmalara yol açan ve kamuoyunda yanlış bir algı yaratılmasına neden olan asılsız haberlere konu olduğunu vurguluyor.

DMM, söz konusu teknik değerlendirme yazısının bağlamından koparılarak kamuoyuna servis edildiğini ve bu durumun kasıtlı bir manipülasyon girişimini işaret ettiğini ifade ediyor. Açıklamada, Hava Harp Okulu yerleşkesinde deprem riski göz önünde bulundurularak güçlendirme ve kapasite artırımı çalışmalarının birinci etabının tamamlandığı, ikinci etabın ise devam ettiği vurgulanıyor. Bu durum, okulun taşınmasıyla ilgili iddiaların aksine, mevcut yerleşkenin modernize edilmesi ve güçlendirilmesi yönünde adımlar atıldığını gösteriyor.

İletişim Başkanlığı'nın açıklaması, kamuoyunu yanıltıcı ve manipülatif bilgilere karşı uyardı ve asılsız iddialara itibar edilmemesi çağrısında bulundu. Açıklama, Hava Harp Okulu'nun geleceğiyle ilgili kesin bir karar alınana kadar, resmi kaynaklardan yapılacak açıklamaların takip edilmesi gerektiğini de belirtiyor. Bu durum, kamuoyu bilgilendirmesinde şeffaflık ve doğru haberciliğin önemini bir kez daha vurguluyor.

Olası bir İstanbul depreminin yaratabileceği riskleri azaltmak amacıyla yürütülen çalışmaların, rant amaçlı bir taşınma planıyla ilişkilendirilmesinin yanlış ve yanıltıcı olduğu açıkça görülüyor. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nin açıklaması, kamuoyunda oluşan kafa karışıklığını gidermek ve gerçeği yansıtmayan haberlerin yayılmasını engellemek adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.