İklim Kanunu: Yanlış Bilgiler Düzeltmesi

İklim Kanunu Teklifiyle İlgili Yanlış Bilgiler Düzeltmesi

TBMM'de görüşülen İklim Kanunu teklifiyle ilgili olarak sosyal medyada çeşitli yanlış bilgiler yayılıyor. İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, kamuoyunu doğru bilgilendirmek amacıyla önemli açıklamalarda bulundu. Merkez, kanunla ilgili dolaşan bazı iddiaların gerçeği yansıtmadığını ve vatandaşları yanıltıcı olduğunu belirtti.

Yaygınlaşan yanlış anlamaların başında, karbon ayak izinin bireysel özgürlükleri kısıtlayacağı iddiası geliyor. İletişim Başkanlığı, bu iddianın kesinlikle doğru olmadığının altını çizdi. Kanunda öngörülen karbon ayak izi azaltımının, yalnızca enerji yoğun üretim yapan kuruluşları kapsadığı ve bireylerin mülkiyet hakları, seyahat özgürlüğü gibi temel hak ve özgürlükleriyle hiçbir ilgisi bulunmadığı vurgulandı. Yani, vatandaşların günlük yaşamlarında yapacakları seçimler veya bireysel tüketimleri bu düzenlemelerden etkilenmeyecek.

Bir diğer yanlış bilgi ise, kanunla karbon vergisi getirileceği yönünde. Başkanlık, bu iddianın asılsız olduğunu ve kanunda karbon vergisiyle ilgili herhangi bir hüküm bulunmadığını açıkça belirtti. Emisyon Ticaret Sistemi'nin sadece enerji yoğun üretim tesislerini kapsadığı ve bireysel tüketicileri ilgilendirmediği ifade edildi. Bu sistem, büyük ölçekli sanayi kuruluşlarının emisyonlarını azaltmalarını teşvik etmeyi amaçlıyor ve bireysel vatandaşlara yönelik bir vergi uygulaması içermiyor.

Sosyal medyada dolaşan bir diğer dedikodu ise, kanunla tarım ve hayvancılığın yasaklanacağı, hatta ürünlere el konulacağı yönünde. İletişim Başkanlığı, bu iddiaların tamamen gerçek dışı olduğunu ve kanunun tam tersine tarımı, hayvancılığı ve doğal kaynakları korumayı, su ve gıda arz güvenliğini sağlamayı hedeflediğini açıkladı. Kanunda tarım ve hayvancılığa yönelik herhangi bir yasaklama veya el koyma hükmü bulunmuyor. Aksine, sürdürülebilir tarım ve hayvancılık uygulamalarını destekleyici düzenlemeler içermesi bekleniyor.

Son olarak, Paris Anlaşması’nın tarım alanlarına el konulacağı iddiası da yalanlandı. Merkez, Türkiye'nin 2021 yılında Paris Anlaşması'nı kendi koşullarını göz önünde bulundurarak onayladığını ve anlaşmanın iç hukukta kanun hükmünde olup herhangi bir kısıtlayıcı uygulama getirmediğini, getirmeyeceğini vurguladı.

İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, kamuoyunu yanıltıcı bu tür iddialara karşı dikkatli olmaya ve doğru bilgi kaynaklarını takip etmeye davet etti. Kanun teklifiyle ilgili detaylı bilgiye ulaşmak isteyen vatandaşların resmi kaynaklardan bilgi almaları öneriliyor.

Follow Us