
Geniş çaplı siber suç operasyonunda 74 tutuklama
Geniş Kapsamlı Siber Suç Operasyonunda 74 Tutuklama 16 il merkezli olarak...
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ve Fizik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi iş birliğiyle düzenlenen "Tahribatsız Yapı ve Zemin İzleme Yöntemleri Çalıştayı"nda güvenli ve sağlıklı kentleşmenin önemini vurguladı. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde (AASSM) gerçekleştirilen çalıştaya, bilim insanları, uzmanlar ve sektör temsilcileri katıldı.
İZMİR (İGFA) - Dr. Cemil Tugay, yaptığı konuşmada, gelecekteki çalışmalarda hata yapılmamasının önemine işaret ederek, "Bundan sonra hayata geçirilecek çalışmalarda hata yapmamak çok önemli. Binanın yapım aşamasında ciddi denetimler gerekiyor. Gelin şehrimizi hepimizin huzurla, sağlıkla, güvenle yaşayacağı bir kent haline getirelim. Bunu tek başına belediye yapamaz. Herkesin bu çalışmalara katkı sunması gerekiyor" dedi. Çalıştayda, yapı güvenliği ve zemin özelliklerinin sağlıklı kentleşmede hayati rolü ele alındı.
BİLİMSEL YÖNTEMLERLE SAĞLIKLI KENTLEŞME
Başkan Tugay, İzmir'in depreme karşı direncini artırmak için yürütülen zemin etütleri, mikrobölgeleme çalışmaları, yapı envanteri oluşturulması ve fay hatlarının incelenmesi gibi projelerden bahsetti. Bornova ve Bayraklı'da tamamlanan yapı envanteri çalışmalarının diğer ilçelere de yayılacağını belirten Tugay, "Burada önemli sonuçlar çıktı. Mevcut riskin, günümüzdeki tüm bilgi, birikim ve teknikler kullanılarak ortaya konulması gerekiyor. Bu riskin insan hayatına dair göze alınmış bir risk olduğunu, her bir hayatın asla ödenemeyecek bir bedel değerinde olduğunu unutmadan bu işleri yapmamız lazım. İki ilçede riskli yapılarla ilgili dönüşüm için mümkün olan en hızlı adımları atmak zorundayız. Bu süreci başlattık" şeklinde konuştu. Riskli Yapılar ve Kentsel Dönüşüm çalışmaları hız kazandı.
“5-10 YIL SONRA NE OLUR DİYE HESAPLANARAK YAPILMASI GEREKİYOR”
Hızlı ve etkili adımlar atmanın önemini vurgulayan Tugay, "Bir yapıya eğer bu işi bilen insanlar, meslek uzmanları, akademisyenler 'riskli' diyorsa, kamu yöneticisinin 'Buyurun riskli binalarda oturun' deme hakkı yok. İnsanlara doğru bilgi vererek, çözüm üretmek zorundayız. Şehrimizde güvenli olmayan zeminler ve risk taşıyan binalar var. Bundan sonrası için hata yapmamak çok önemli. Binanın yapım aşamasında ciddi denetimler gerekiyor. Her şeyin sadece bugün için değil 5-10 yıl sonra ne olur diye hesaplanarak yapılması gerekiyor" ifadelerini kullandı. Yapı Güvenliği ve Deprem Önlemleri en önemli konular arasında yer alıyor.
“HERKESİN BU ÇALIŞMALARA KATKI SUNMASI GEREKİYOR”
2020 İzmir depremini ve 6 Şubat depremlerini hatırlatan Başkan Tugay, "Bu işin doğrusuna hep birlikte karar verelim. Gelin şehrimizi hepimizin huzurla, sağlıkla, güvenle yaşayacağı bir şehir haline getirelim. Bunu tek başına belediye yapamaz. Herkesin bu çalışmalara katkı sunması gerekiyor. Kimin sözlerine inanılır? Mesleğinde bilgili, uzman kişilerin, bilim insanlarının sözüne inanılır. Bilim insanları, uzmanlar konuştuğu zaman insanlar dinliyor. Ama eğer onlar kendi arasında farklı şeyler söyler ve konu dağılırsa, ana konuyu korumazsak kafalar karışıyor. Bütüne baktığımız zaman 2025 yılında İzmir'de yaşayan bir vatandaşımızın oturması gereken bina nasıl olacak? Güvenli, sağlıklı ve çevreye zarar vermeyen binaları nasıl yapacağız? Bunu başaramayacak mıyız? Bunu illa Japonya ve Kore'den birilerinin icat etmesi ve sonra bizim onlardan taklit etmemiz mi gerekiyor? Ben İzmir'in uzun yıllardan gelen o kültürü, duyarlılığı ile bunu yapabileceğine inanıyorum. Bu inançla belediye başkanlığı yapıyorum. İş arkadaşlarıma güveniyorum. Bütün zor şartlara rağmen çalışmalarını yürütüyorlar. Ama sizi de yanımızda görmeye ihtiyacımız var" dedi. İzmir Depremi deneyimleri ışığında alınması gereken önlemler vurgulandı.
“İKİNCİ BİR 30 EKİM YAŞANMAMASI İÇİN ÇALIŞIYORUZ”
Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Sinancan Öziçer ve İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Bengi Atak da konuşmalarında, mevcut yapı stokunun risklerine dikkat çekerek, bilimsel ve teknolojik gelişmelerin ışığında, güvenli ve sağlıklı yapıların inşa edilmesi gerektiğini vurguladılar. Yapı Stoku riskleri ve Tahribatsız İnceleme yöntemleri üzerinde duruldu. Öziçer, ikinci bir 30 Ekim felaketinin yaşanmaması için çalışılması gerektiğini belirtti. Diğer konuşmacılar da benzer görüşleri dile getirerek, bilimsel çalışmalara ve sorumluluk bilincine vurgu yaptılar.