Hafıza, Kimlik ve İktidar: Irmak Zileli Koza'da

Irmak Zileli: İktidar, Birey ve Açık Bırakılan Sonlar

Ünlü yazar Irmak Zileli, geçtiğimiz günlerde gerçekleşen söyleşide hem yazarlık serüvenine ışık tuttu hem de edebiyat anlayışını detaylarıyla paylaştı. Bilinç akışı tekniğini benimsediğini ve eserlerinin temelini iktidar-birey ilişkisinin oluşturduğunu belirten Zileli, iktidarın her zaman olumsuz bir kavram olmadığını vurguladı. “Toplumun her noktasında, aile içinde dahi iktidarlar mevcut. Bu durum, topluma yeni doğan bireyi sürekli şekillendiren, bireysel tarihimizi oluşturan, benliğimizi şekillendiren bir güç. Kayıplarımızı unutturan, ideal bir benlik dayatan ve bizi konfor alanlarımızdan çıkarmayan, biat eden bireyler olmamıza yol açan mekanizmalar da bu iktidar ilişkilerinin bir sonucudur. Bu durum, birey ve devlet ilişkisinde de benzer şekilde işliyor” dedi.

İlk romanının yazım sürecini anlatan Zileli, beklenmedik bir tetikleyiciyi paylaştı: “Roman yazmayı hiç düşünmüyordum. Ancak, ‘Babam şimdi ölse ne yapardım?’ sorusu beni tetikledi ve yazmaya başladım. Yazarken hiçbir şey unutmadığımı gördüm. Belleğin kapalı yanını açan şey ise sorgulamaktı. Kişi, kendini yazmaya teslim ederse bilinç kendini kullanıma sunuyor.” Zileli'nin sözleri, yazma sürecinin derinlemesine bir öz-inceleme ve geçmişle yüzleşme yolculuğunu gözler önüne seriyor.

Edebiyatın okurla güçlü bir bağ kurması ve sürekli bir sorgulamaya itmesi gerektiğine inanan Zileli, kendi yazım tarzını şöyle açıkladı: “Akıcı metinler yazmak istiyorum, ancak okurun sürekli uyanık kalmasını, metni aktif bir şekilde okumasını hedefliyorum. Bu nedenle her romanımda finali açık bırakıyorum. Böylece okur hikaye ile vedalaşamıyor, durmak ve düşünmek zorunda kalıyor. Bu etkiyi yaratmak benim için çok önemli.” Bu yaklaşım, Zileli'nin eserlerinin okurlar üzerindeki kalıcı etkisinin sırrını açıklıyor.

Söyleşinin ardından katılımcıların sorularını yanıtlayan Irmak Zileli, okurlarına kitaplarını imzalayarak söyleşiyi sonlandırdı. Zileli'nin hem edebiyat anlayışı hem de kişisel yaşamından kesitler sunan bu söyleşi, yazarın eserlerine yeni bir bakış açısı kazandırırken, iktidar, birey ve hafıza gibi temaların edebiyattaki önemini bir kez daha hatırlatmış oldu.

Follow Us