8 Soruda Diyabet Riskinizi Öğrenin!

Diyabet Belirtileri: Erken Teşhis Hayat Kurtarabilir!

Sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam ve obezite gibi faktörlerin etkisiyle hızla yayılan diyabet, erken teşhis ile kontrol altına alınabilen ciddi bir hastalıktır. Ülkemizde yapılan araştırmalar, her 8 kişiden birinin diyabet hastası olduğunu, ancak çoğunun durumundan habersiz olduğunu gösteriyor. Bu durum, diyabetin ciddi komplikasyonlarına karşı dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor.

Acıbadem Taksim Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Edvin Murrja, diyabetin kontrol altına alınmamasının kalp ve damar hastalıkları, iyileşmesi zor hatta ampütasyon gerektiren ayak yaraları, görme kaybı ve böbrek yetmezliği gibi hayati tehlikelere yol açabileceğini belirtiyor. Ancak Dr. Murrja, sağlıklı yaşam alışkanlıkları ile diyabetin kontrol altına alınabileceğini ve erken teşhisin hayati önem taşıdığını da ekliyor. İşte Dr. Murrja'nın dikkat çektiği diyabet belirtileri:

1. Aşırı Susama ve Sık Sık Su İçme İhtiyacı: Yüksek kan şekeri, vücudun dengeyi sağlamak için daha fazla suya ihtiyaç duymasına ve sürekli susuzluk hissine yol açar. Bu durum, diyabetin erken belirtilerinden biri olabilir.

2. Sık İdrara Çıkma: Özellikle geceleri sık idrara çıkma, yüksek kan şekerinin bir göstergesi olabilir. Vücut, yüksek kan şekerini idrar yoluyla atmaya çalışır ve bu da idrar miktarını artırır. Bu durum, vücutta su kaybına ve susuzluğa yol açar.

3. Ani ve Açıklanamayan Kilo Kaybı: Bilinçli bir diyet yapmadan ani kilo kaybı yaşıyorsanız, bu durum insülin eksikliğine bağlı olarak vücudun enerji üretimi için yağları kullanmaya başlamasından kaynaklanabilir. Diyabetli bireylerde, hücreler enerji için gerekli glikozu kullanamadığı için vücut yağ ve kas dokusunu yakar. Bu durum genellikle artmış iştahla birlikte görülür çünkü vücut yeterli enerji alamadığı için beyin sürekli açlık sinyali gönderir.

4. Sürekli Tatlı Yeme İsteği: Vücut yeterince insülin üretemediğinde veya mevcut insülin etkili şekilde kullanılamadığında, hücreler enerji için gereken şekeri düzenli olarak alamazlar. Bu durum, beynin sürekli olarak tatlı isteği göndermesine neden olur. Yemeklerden kısa süre sonra tekrar acıkma veya enerji düşüklüğü hissetmek de diyabetin bir habercisi olabilir.

5. Yavaş İyileşen Yaralar: Diyabet, bağışıklık sistemini zayıflatabilir ve kan dolaşımını olumsuz etkileyerek yaraların iyileşme sürecini yavaşlatabilir. Yüksek kan şekeri, damar yapısını bozarak yaralı bölgelere yeterli oksijen ve besin taşınmasını engeller. Ayak yaraları ve enfekte kesikler özellikle dikkat gerektirir.

6. Sürekli Yorgunluk ve Halsizlik: Vücut şekerden yeterince enerji üretemediğinde, sürekli yorgunluk hissi ortaya çıkar. Bu durum, insülin direnciyle yakından ilişkilidir. Hücreler, kan dolaşımında yeterli glikoz olsa bile, bunu etkili bir şekilde enerjiye dönüştüremez.

7. Ellerde ve Ayaklarda Uyuşma veya Karıncalanma: Sinir hasarı (nöropati), diyabetin yaygın bir belirtisidir. Ellerde, ayaklarda veya bacaklarda uyuşma, karıncalanma veya yanma hissi, yüksek kan şekerinin sinir uçlarına verdiği zarardan kaynaklanır.

8. Aile Öyküsü: Diyabet, genetik yatkınlıkla da ilişkilidir. Ailenizde diyabet öyküsü varsa, sizin de risk altında olmanız olasıdır. Ancak genetik yatkınlık tek başına hastalığı belirlemez; sağlıklı yaşam tarzı bu riski azaltabilir.

Dr. Edvin Murrja, bu belirtilerden birinin bile olması durumunda mutlaka bir doktora başvurulması gerektiğini vurguluyor. Erken teşhis ve kontrol, diyabetin ciddi komplikasyonlarının önlenmesinde büyük önem taşımaktadır.



KAYNAK: İGF HABER AJANSI

Follow Us