Antibiyotik Direnci: Küresel Bir Tehdit

Antibiyotik Direnci: Küresel Bir Tehdit

Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası (18-24 Kasım), antibiyotik direncinin yarattığı tehlikeye dikkat çekmek ve bilinçli kullanım konusunda toplumsal farkındalığı artırmak için önemli bir fırsat sunuyor. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Dilek Leyla Mamçu, antibiyotik direncinin insan sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturduğunu ve tedavi edilemeyen enfeksiyonlara yol açabileceği konusunda uyarıyor.

Antibiyotiğe dirençli enfeksiyonların tedavisi imkansız olabilir!

Antibiyotik direnci, bir ilacın tekrarlayan kullanımlar sonrasında etkisini kaybetmesi veya aynı etkiyi sağlamak için daha yüksek dozlar gerektirmesi olarak tanımlanıyor. Dr. Mamçu, "Antibiyotikler milyonlarca hayat kurtardı, ancak her kullanım direnç gelişimine katkıda bulunabilir." diyor. Antibiyotiğe dirençli enfeksiyonların tedavisinin zor, hatta imkansız olabileceğini belirten Dr. Mamçu, bu dirençli mikroorganizmaların toplumda, sağlık kurumlarında ve çevrede hızla yayılabildiğini vurguluyor. Bu nedenle, antibiyotik direnci insan, hayvan ve çevre sağlığını kapsayan "tek sağlık" sorunu olarak ele alınmalıdır.

Sadece bugünü değil geleceği de ilgilendiren bir sorun!

Antibiyotik direnci küresel bir sorun ve sadece bugünü değil, geleceği de tehdit ediyor. Uluslararası seyahatlerin artmasıyla, dirençli mikroorganizmalar dünyanın her yerine hızla yayılabiliyor. Dr. Mamçu, ulusal ve uluslararası düzeyde işbirliğinin önemine dikkat çekerek, "Ulusal düzenlemeler ve çalışmalar, dünya genelinde antibiyotik direncinin kontrol altına alınmasında kilit rol oynar. Ancak başarı için tüm ulusal programların aynı başarı seviyesine ulaşması gerekir." diyor.

COVID-19 pandemisinin antibiyotik direncini önemli ölçüde artırdığı düşünülüyor

Yeni antibiyotiklerin geliştirilme hızı, direnç gelişiminin gerisinde kalıyor. Dr. Mamçu, "Artık yeni bir antibiyotiğin kullanımı sonunda direnç gelişmesi ve yeni bir antibiyotiğin devreye girmesi döngüsü kapandı. Elimizde kalan antibiyotikleri çok daha dikkatli kullanmamız gereken bir dönemdeyiz." şeklinde konuştu. COVID-19 pandemisi sırasında geniş spektrumlu antibiyotiklerin aşırı ve yanlış kullanımı, antimikrobiyal direnç oranlarında önemli bir artışa yol açtı.

Akılcı antibiyotik kullanımı nasıl olmalı?

Dr. Mamçu, ideal antibiyotik kullanımını şöyle açıklıyor: "Doğru tanı sonrası doğru antibiyotik en uygun yoldan, etkin dozda, optimum aralıklarla, uygun süreyle verilmelidir. Mikrobiyolojik olarak kanıtlanmış bakteriyel bir enfeksiyonun varlığı mutlaka sorgulanmalı. Tanı konulmadan ve enfeksiyon olmaksızın antibiyotik kullanımı, yanlış antibiyotik seçimi, yetersiz veya aşırı doz, uygunsuz doz aralıkları, antibiyotiklerin uygunsuz kullanımına örnektir."

Sorun ‘tek sağlık’ başlığı altında bütüncül olarak ele alınmalı

Antimikrobiyal direncin önlenmesi için, tıp, veterinerlik ve tarım gibi tüm antibiyotik kullanım alanlarında ortak geliştirilmiş ulusal politikalar ve enfeksiyon kontrol tedbirleri uygulanması gerekiyor. Dr. Mamçu, Türkiye'de antibiyotiklerin yalnızca reçeteyle satılmasının önemli bir adım olduğunu belirtiyor. Bu düzenleme, bilinçsiz antibiyotik kullanımını sınırlayarak direnç gelişiminin önlenmesine katkıda bulunuyor.

Follow Us