Meme Kanseriyle Mücadelede Erken Tanı ve Yeni Tedavi Yöntemleri

Meme kanseri, kadınlar arasında en sık görülen kanser türlerinden biri olmasına rağmen, erken tanı ve gelişen tedavi yöntemleri sayesinde ölüm oranlarında önemli bir düşüş yaşanıyor. Acıbadem Altunizade Hastanesi uzmanlarının görüşleriyle hazırladığımız bu haberde, meme kanserinin önlenmesi ve tedavisi hakkında önemli bilgiler bulabilirsiniz.

Acıbadem Altunizade Hastanesi Meme Radyolojisi Bölüm Başkanı, Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Erkin Arıbal, erken tanı ve tedavi süreçlerindeki ilerlemelerin meme kanseri ölümlerini azaltmada kritik rol oynadığını vurguluyor. Özellikle 40 yaş ve üzeri kadınların, meme kanseri görülme sıklığının artması nedeniyle yılda bir kez mamografi çektirmelerinin önemini belirten Prof. Dr. Arıbal, “Aile öyküsü veya genetik yatkınlık bulunan kadınlarda ise tarama programı 25 yaşına kadar indirilebilir ve mamografinin yanı sıra MR gibi ileri görüntüleme teknikleri de kullanılabilir” diyor. Bu durum, erken teşhisin hayati önemini bir kez daha ortaya koymaktadır.

Genetik Yatkınlık ve Aile Öyküsünün Önemi

Aile öyküsünün meme kanseri riskini önemli ölçüde artırdığı biliniyor. Prof. Dr. Arıbal, ailesinde meme kanseri öyküsü bulunan kadınlarda, hekim önerisiyle genetik testlerin yapılması gerektiğini vurguluyor. "BRCA1 ve BRCA2 genleri, genetik değişimlerin araştırıldığı önemli genler arasında yer alıyor. Bu testlerin sonuçları, hem hastanın hem de ailesindeki diğer kadınların takip planının belirlenmesinde yol gösterici oluyor. Ailesel yatkınlık durumunda, taramalar daha erken yaşlarda başlanabilir ve MR gibi ek yöntemler kullanılarak erken evrede tespit sağlanabilir," diye açıklıyor. Erken tanı sayesinde hastalığın ortaya çıkması önlenebiliyor veya çok erken evrede yakalanarak başarılı bir şekilde tedavi edilebiliyor.

Kendi Kendine Meme Muayenesi: Erken Tanıda Kritik Bir Adım

Hekim kontrolü ve radyolojik muayenelerin yanı sıra, kadınların düzenli olarak kendi kendine meme muayenesi yapmaları da erken teşhis için büyük önem taşıyor. Acıbadem Altunizade Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Aykut Soyder, 25 yaş ve üzeri kadınların her ay ayna karşısında kendi kendine meme muayenesi yapmalarını öneriyor. "Aile öyküsü olan kadınlarda ise bu muayenelerin 18 yaşından itibaren başlanması önerilir. Adet dönemi dışında, her ayın belirli bir gününde yapılan bu basit muayene, memede veya koltuk altında oluşabilecek kitlelerin erken fark edilmesini sağlayarak tedavi başarısını artırıyor," diyor Prof. Dr. Soyder.

Sonuç olarak, meme kanseriyle mücadelede erken tanı ve düzenli kontrollerin önemi büyük. Gelişen tedavi yöntemleri ve teknolojik imkanlar, erken teşhis edildiğinde hastalığın başarılı bir şekilde tedavi edilme şansını önemli ölçüde artırıyor. Bu nedenle, düzenli mamografi, genetik testler (gerektiğinde) ve kendi kendine meme muayenesi, meme kanseri riskini azaltmada ve erken teşhis sağlamada hayati önem taşıyor.