Acıbadem Üniversitesi’nde düzenlenen “Skolyoz Savaşçıları Sırt Sırta, Korkusuzca” etkinliği, skolyoz hastalığının farkındalığını artırmayı hedefleyen duygu dolu anlara sahne oldu. Etkinlikte, genç şarkıcı Melis Fis’in kişisel skolyoz deneyimini paylaşması ve Prof. Dr. Ahmet Alanay’ın erken teşhisin önemini vurgulaması, katılımcıları derinden etkiledi.

İSTANBUL (İGFA) - Acıbadem Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen Skolyoz Farkındalık Etkinliği, hem hastaların deneyimlerini paylaştığı dokunaklı anlara, hem de skolyoz tedavisindeki son gelişmelerin uzmanlar tarafından aktarıldığı bilgilendirici bir programa ev sahipliği yaptı. Genç şarkıcı Melis Fis, müzik kariyerine skolyoz tanısıyla devam etme hikayesini paylaşarak, skolyoz ile yaşama dair umut verici bir bakış açısı sundu. Etkinliğe renk katan şarkılarıyla, katılımcılara unutulmaz bir deneyim yaşattı.

Acıbadem Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Alanay, skolyoz tedavisinde kullanılan yenilikçi yöntemleri ve teknolojileri detaylı bir şekilde açıkladı. Alanay, erken teşhisin skolyoz tedavisindeki hayati önemini vurgulayarak, erken teşhisin hem tedavi sürecini kolaylaştırdığını hem de yaşam kalitesini artırdığını belirtti. Konuşmasında, özellikle kız çocuklarında sık görülen skolyozun belirtilerine dikkat çekti ve aileleri çocuklarının duruş bozukluklarını gözlemlemeye çağırdı.

MELİS FİS: “SKOLYOZLA BARIŞIK YAŞIYORUM”

Yoğun konser temposu içinde bel ağrıları yaşayan 23 yaşındaki Melis Fis, doktor kontrolünden geçerken, beklenmedik bir şekilde skolyoz tanısı aldı. Bel fıtığı şüphesiyle başvurduğu muayene sonrasında aldığı bu tanı karşısında şaşkınlığını dile getiren Fis, doktorunun “Skolyoz senin nazar boncuğun olsun” sözlerinin kendisine güç verdiğini ve skolyozla barışık bir şekilde yaşamayı öğrendiğini anlattı. Kendi deneyimlerini paylaşan Fis, özellikle aileleri çocuklarının duruş bozukluklarına karşı dikkatli olmaya davet etti.

ADA DURU’NUN İLHAM VEREN HİKAYESİ

15 yaşındaki Ada Duru Alp’in yaşam hikayesi ise katılımcılara ilham verdi. 1 yaşında serebral palsi, 12 yaşında ise skolyoz tanısı alan Ada, “Sınırları Zorlayan Kalpler” adlı kitabıyla skolyoz farkındalığı için önemli bir adım attı. Tedavi sürecinin ardından denge problemlerini büyük oranda aştığını belirten Ada, bağımsız hareket edebilmek için çabaladığını ve öz güvenin her şey olduğunu vurguladı.

58 yaşındaki Gül Erden ise 20 yaşında fark edilen skolyozunun 75 dereceye kadar ilerlemesi ve şiddetli ağrılar nedeniyle ameliyat olmak zorunda kaldığını anlattı. Ameliyat sonrası ağrılarından kurtulduğunu ve boyunun 5 cm uzadığını belirten Erden, keşke daha erken teşhis konulsaydı diye düşündüğünü ifade etti.

PROF. DR. ALANAY: “ERKEN TANI HAYAT KURTARIR”

Prof. Dr. Ahmet Alanay, skolyoz tedavisi konusunda yaptığı konuşmada, her 100 çocuktan 3'ünde görülen skolyozun, özellikle kız çocuklarında daha yaygın olduğunu belirtti. Erken teşhisin önemini tekrar vurgulayan Prof. Dr. Alanay, erken teşhis durumunda basit yöntemlerle tedavi edilebilecekken, geç kalındığı durumlarda cerrahi müdahalenin gerekli olabileceğini söyledi. Ebeveynleri, 12-16 yaş arası çocuklarının omuz ve bel asimetrisini düzenli olarak kontrol etmeleri konusunda uyardı. Son olarak, omurganın hareketini koruyarak eğriliği düzelten yeni geliştirilen “Vertebral Body Tethering” tekniğinden bahsetti.

Etkinlik, skolyoz hastalarıyla yapılan sohbetler ve Melis Fis’in keyifli şarkılarıyla sona erdi. Etkinliğin, skolyoz hastalığı konusunda farkındalığı artırmada önemli bir rol oynaması bekleniyor.