
Bakırköy'de Ücretsiz Diş Sağlığı Hizmeti Başladı
Bakırköy'de Yepyeni Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği Hizmete Açıldı! Bakırköy Belediyesi'nin...
Son dönemde, sahnedeyken ani kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden Volkan Konak ve Metin Arolat gibi ünlü sanatçıların ölümü, toplumda "gizli kalp hastalığı" tartışmalarını alevlendirdi. Zeki Müren'in de benzer bir şekilde hayatını kaybetmesi, bu konunun önemini daha da vurguluyor. Doruk Sağlık Grubu Nilüfer Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Yurtdaş, bu ani ölümlerin ardındaki gizli tehlikeye dikkat çekerek, erken teşhisin hayati önem taşıdığını belirtti.
Gizli Kalbin Tehlikeli Yüzü
Prof. Dr. Yurtdaş'ın açıklamalarına göre, ani kalp kriziyle sonuçlanan ölümlerin başlıca nedeni, bireylerde kalp rahatsızlığına dair belirtilerin olmaması ya da mevcut belirtilerin göz ardı edilmesidir. "Gizli kalp" olarak adlandırılan bu durum, erken teşhis edilmediğinde ani ölümle sonuçlanabiliyor. Prof. Dr. Yurtdaş, "Bu bulgular gizli kalp rahatsızlığını işaret ediyor. Erken tanı konmazsa ani kalp ölümüyle sonuçlanabilir. Böyle bir tablonun görülme olasılığı yüzde 20 civarındadır. Gizli kalp problemi olan her beş hastanın birinde maalesef tanı konulmadığı için ani kalp ölümü yaşanıyor" şeklinde uyarıda bulunuyor.
Erken Teşhis, Hayatı Kurtaran Bir Fırsat
Ani kalp krizi sonucu ölümle sonuçlanmayan vakalarda ise gizli kalp hastalığı zamanla kalp yetmezliği veya ritim bozukluklarına yol açabiliyor. Bu nedenle erken teşhis ve tedavi son derece kritik önem taşıyor. Prof. Dr. Yurtdaş, "Erken tanı konulursa, tedavi süreci de o kadar erken başlayabilir. Gizli kalp, genetik faktörlerin yanı sıra, bireyin şikayetlerini hissetmemesi veya tansiyon ve şeker hastalığı gibi durumlarda ağrı hissetmemesiyle de ilişkilendirilebilir. Bu nedenle düzenli doktor kontrolleri büyük önem taşıyor" diyor.
Gizli kalp hastalığından şüpheleniliyorsa, ilk adım bir kardiyoloji uzmanına başvurmak olmalıdır. Yapılacak tetkik ve tahliller sonucunda hastalık teşhis edilebilir ve uygun tedavi planı oluşturulabilir. Prof. Dr. Yurtdaş, "Bir kişide gizli kalp olduğunu anlayabilmenin yolu ilgili kardiyoloji uzmanına başvurmasıdır" diye vurguluyor.
40 Yaş ve Üzeri Risk Grubunda
Gizli kalp hastalığı her yaşta görülebilse de, 40 yaş ve üzeri bireyler daha yüksek risk altında bulunuyor. Hastaların çoğu tipik kalp şikayetleri (göğüs ağrısı, nefes darlığı) yaşamazken, bazıları karın ağrısı, terleme, el, kol veya çene ağrısı gibi şikayetleri kalp ile ilişkilendiremeden önemsemeyebiliyor. Prof. Dr. Yurtdaş, gizli kalp hastalığının tedavisinin, öncelikle hastalığın tanısıyla başladığını ve tanı konduktan sonra koroner anjiyografi ile kalp damarlarının görüntülenerek, gerekirse balon ve stent tedavisi uygulandığını açıklıyor.
Bu bilgiler ışığında, düzenli sağlık kontrollerinin ve olası belirtilerin ciddiye alınmasının, ani kalp ölümünü önlemede hayati önem taşıdığı unutulmamalıdır.