**Mısır İthalatı Rekor Kırarken Yerli Üretici Çaresiz Kalıyor** Türkiye'nin mısır ithalatındaki bağımlılığı her geçen gün artıyor. Edirne Milletvekili Ediz Ün'ün yaptığı açıklamaya göre, 2023 yılında 4 milyon ton mısır ithalatı gerçekleştirilerek Cumhuriyet tarihi rekoru kırıldı. Bu rakam, aynı yıl üretilen mısırın yaklaşık P'sine denk geliyor. Ün, AKP iktidarı döneminde toplam 37,3 milyon ton mısır ithalatı için 8,8 milyar dolar ödendiğini vurgulayarak, hükümetin ithalat sevdasından vazgeçmediğini belirtti. Son bir yılda alınan üç ayrı ithalat kararı da endişe verici boyutlarda. Ekim 2024'te %5 gümrük vergisiyle 1 milyon ton, Mart 2025'te yine %5 vergiyle 1 milyon ton ve son olarak da sıfır gümrük vergisiyle 1 milyon ton mısır ithalatı kararı alındı. Ün, sekiz ay içinde aynı ürün için üç kez ithalat kararı alınmasının, tarım politikalarının iflas ettiğini açıkça gösterdiğini ifade etti. Bu durumun yerli üreticiyi doğrudan hedef aldığını belirten Ün, mısır üretiminin 2023'te 9 milyon tondan 2024'te 8,1 milyon tona düştüğünü hatırlattı. Sürdürülen ithalat politikalarıyla 2025'te üretimin 8 milyon tonun altına inmesinin kaçınılmaz olduğunu savunan Ün, çiftçilerin ikinci ürün olarak mısır ekiminden vazgeçmeye başlayacağını dile getirdi. Hasat dönemine yakın yapılan ithalatların piyasayı mısırla doldurduğunu, tüccarların alım yapmaması nedeniyle fiyatların çok düşük seviyelerde kaldığını ve bu durumun çiftçileri olumsuz etkilediğini vurguladı. Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) ekonomik krize rağmen piyasaya müdahale etmemesini veya tatmin edici fiyat açıklamaları yapmamasını eleştiren Ün, geçen yıl alım fiyatının bile açıklanmadığını ve önceki yıl sadece ton başına 300 lira artış yapıldığını hatırlattı. Ün, tüm bu verilerin açıkça gösterdiği gibi, alınan kararlarla çiftçiye "Sen üretme, biz ithal ederiz" mesajı verildiğini savunarak, amacın üretimi artırmak değil, birkaç yandaşın cebine para girmesini sağlamak olduğunu iddia etti. Son olarak, sekiz ay içinde tek bir ürün için üç kez ithalat kararı alan başka bir ülke olup olmadığını sorarak, hükümetin politikalarını sorguladı. Bu durumun, Türkiye tarımının geleceği açısından ciddi endişeler doğurduğunu belirtmekte fayda var.