CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yapılan operasyonun ardından RTÜK'ün muhalif yayın organlarına uyguladığı baskılara sosyal medya platformlarının da eklenmesine sert bir şekilde tepki gösterdi. Özel, halkın haber alma özgürlüğünün tehdit altında olduğunu vurgulayarak, iktidarın yeni bir sansür mekanizması kurmaya çalıştığını iddia etti.

Özel, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "19 Mart cuntacılarının RTÜK’ün muhalif kanallara yönelik baskılarıyla yetinmemeleri, BTK üzerinden sosyal medyada milletin sesini duyuran muhalif hesaplara, bağımsız haber platformlarına ve yurttaş gazeteciliği yapan profillere erişim engeli getirmeye çalışmaları kabul edilemez." diyerek hükümeti eleştirdi. Özel, X platformunda bulunan @xturkiye ve @GlobalAffairs hesaplarına da doğrudan seslenerek, yaşanan sansür girişimlerine dikkat çekti. Bu durumun, ifade özgürlüğünün kısıtlanması ve demokratik değerlerin ayaklar altına alınması anlamına geldiğini belirtti.

Özel'in açıklamaları, son dönemde muhalif medya kuruluşlarına ve sosyal medya hesaplarına yönelik artan baskıları gözler önüne seriyor. RTÜK'ün yayın yasağı ve ceza kararları, sosyal medya platformları üzerindeki sansür girişimleriyle birleştiğinde, toplumun haber alma hakkının ciddi şekilde engellendiği yönünde endişeler artıyor. Özel'in paylaşımında yer alan, "19 Mart cuntacılarının yeni yöntemi" ifadesi ise, iktidarın baskıcı yöntemlerini 1960 askeri darbesine benzeterek eleştirel bir bakış açısı sergilediğini gösteriyor. Bu benzetme, hükümetin eleştirilerini kabul etmemesinin ve sansürü artırmasının olası sonuçlarına işaret ediyor.

Bu gelişmeler, Türkiye'deki basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendiriyor. Muhalif seslerin susturulması ve alternatif haber kaynaklarının engellenmesi, demokratik süreçlerin sağlıklı işlemesine engel teşkil ediyor. Özgür Özel'in açıklamaları, bu konudaki kaygıları dile getirirken, tartışmanın daha da geniş kitlelere ulaşmasını sağlıyor. Siyasi analistler, iktidarın bu tarz baskı politikalarının toplumsal tepkiyle karşılaşabileceğini ve uzun vadede hükümete siyasi maliyet getirebileceğini öngörüyor.