Zafer Partisi'nden PKK'nın "fesih" kararına sert tepki

Zafer Partisi Genel Başkanvekili Ali Şehirlioğlu, PKK'nın sözde fesih kararını, ulus-devlet yapısını hedef alan bir savaş ilanı olarak nitelendirerek, "bölücü tuzak" olarak değerlendirdi. Şehirlioğlu, yaptığı açıklamada tüm yurttaşları birliğe çağırdı ve PKK'nın 5-7 Mayıs 2025'te düzenlediği sözde 12. kongrede aldığı "fesih ve silah bırakma" kararını detaylı bir şekilde eleştirdi.

ANKARA (İGFA) - Şehirlioğlu, PKK'nın silah teslimi ve hukuki süreçle ilgili somut bir bilgi sunmadığını vurgulayarak, örgütün geçmişte KADEK ve KONGRA-GEL gibi isimlerle yeniden yapılanmasını hatırlattı. Bu durum, "fesih kararının şüpheli ve karanlık" olduğuna dair kuşkuları güçlendirdi. Açıklamada, Türkiye'nin hukuk devleti olduğu ve silah bırakmanın yasal yollarının belirli olduğu vurgulandı. PKK'nın Kürt sorununu çözdüğü ve "demokratik ulus" anlayışıyla Türk-Kürt ilişkilerini yeniden düzenlemeyi hedeflediği iddialarını ise Şehirlioğlu, Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasası'na açık bir savaş ilanı olarak nitelendirdi. Bu bildirinin, ulus-devleti ortadan kaldırarak etnik temelli bir yapıya geçişi amaçladığını savundu.

Şehirlioğlu, açıklamasında PKK'nın Kürt halkının temsilcisi olmadığını, aksine Kürt vatandaşlara saldıran ve emperyalizme hizmet eden bir terör örgütü olduğunu belirtti. "Türk-Kürt savaşı" diye bir durumun olmadığını, sadece güvenlik güçlerinin terörle mücadelesinin söz konusu olduğunu ifade eden Şehirlioğlu, Anayasa önünde tüm vatandaşların eşit olduğunu ve etnik temelli bir yapının bölücülük getireceğini vurguladı. Genel Başkan Ümit Özdağ'ın geçmişte ikinci açılım sürecine karşı çıktığı için tutuklandığını hatırlatan Şehirlioğlu, Özdağ'ın "etnik federasyon" ve Anayasa üzerinden ulus-devletin tasfiyesi girişimlerini yıllar önce öngördüğünü belirtti. Tüm siyasi partileri ve 84 milyonu, bölücü tuzaklara karşı ulus-devlet ve üniter yapıya sahip çıkmaya çağıran Şehirlioğlu, açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı: "Zafer Partisi olarak, Genel Başkanımız Ümit Özdağ rehin tutulduğu Silivri'de cezaevinde, bizler ise vatanın her köşesinde, milli devletimize ve birliğimize sahip çıkmaya devam ediyoruz. Ne mutlu Türk'üm diyene!"



KAYNAK: İGF HABER AJANSI

Follow Us

İYİ Partili Milletvekili Akalın'ın Yargıya Yönelik Sert Eleştirisi

Milletvekili Akalın, yaptığı açıklamada adalet sistemini sert bir dille eleştirdi. Adaleti, annenin evladına umutla sarılması ve işçinin alın terinin karşılığını alması olarak tanımlayan Akalın, günümüzde adaletin sesinin bastırıldığını ve hukukun tahakküm aygıtına dönüştüğünü iddia etti.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini hedef alan Akalın, bu sistemin yasamayı işlevsizleştirdiğini, yürütmeyi tek elde topladığını ve yargının bağımsızlığını yok ettiğini savundu. Hukuki süreç tamamlanmadan gözaltına alınanların kamuoyunda suçlu ilan edildiğini belirterek, Ceza Muhakemesi Kanunu'ndaki tutuklama hükümlerinin uygulanmadığını ve istisna olması gereken tutuklamanın cezalandırma yöntemine dönüştüğünü ifade etti.

Akalın, tweet atan, toplantıya katılan veya fikir beyan eden kişilerin aylarca hatta yıllarca tutuklu kalabildiğini belirterek, yargının tarafsızlığını yitirdiğini ve adaletin temel ilkelerinden uzaklaştığını vurguladı. Hukuk sisteminin gücünün en zayıfı koruduğunda ortaya çıktığını sözlerine ekledi.