Sosyal Medya Kısıtlamaları: Markalar Nasıl Hazırlıklı Olmalı?

Türkiye'de sıklıkla yaşanan sosyal medya erişim kısıtlamaları, hem bireysel kullanıcıları hem de markaları derinden etkiliyor. Sektör temsilcisi Yasin Kaplan'ın açıklamalarına göre, bazı sektörler günde yaklaşık 5 milyon TL'lik yurt içi ve yurt dışı hedefli sosyal medya reklam harcaması yapıyor. Bu durum, olası kısıtlamalar karşısında markaların stratejilerini gözden geçirmesinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor.

Kullanıcıların VPN gibi alternatif çözümlerle sosyal medyaya erişmeye çalıştıklarını belirten Kaplan, markaların bu duruma karşı nasıl önlem alması gerektiği konusunda önemli önerilerde bulundu. "VPN kullanımı, kullanıcının farklı bir ülkeden giriş yapıyormuş gibi görünmesine neden oluyor. Ancak markalar, akıllı hedefleme yöntemleri ve makine öğrenmesi tabanlı stratejiler kullanarak bu sorunun üstesinden gelebilirler. Hedeflemelerini güncelleyerek, kullanıcılar hangi ülkeden giriş yaparsa yapsın, ilgili kitleye reklamlarını ulaştırmaya devam edebilirler. Bu nedenle, reklamları tamamen durdurmak yerine, hedeflemeyi optimize etmek çok daha etkili bir çözüm olacaktır," diye belirtti.

Kaplan, otomatik ve makine öğrenmesi odaklı hedefleme yöntemlerinin, reklam bütçelerinin verimli kullanımı için kritik olduğunu vurguladı. "Bu yöntemlerle, erişilebilir kitlenin maksimum seviyeye çıkarılması ve bütçenin boşa harcanmasının önüne geçilebilir. Ayrıca, kullanılan mesajlar ve görsellerin o günün gündemini veya krizini yansıtmaması büyük önem taşıyor. Markanın imajını zedelemeden, tarafsız bir iletişim stratejisi izlenmelidir. Tek kanallı satış stratejilerinden uzaklaşarak, çift kanallı veya çok kanallı satış sistemlerine geçiş yapmak da riskleri azaltmak için önemli bir adım. Büyük ve küçük ölçekli tüm işletmelerin kendi bloglarını, e-posta bültenlerini, uygulamalarını ve erişime kapalı kalmayacak diğer platformları aktif olarak kullanması gerekiyor," dedi.

Türkiye'deki dijital reklamcılık sektörüne günlük milyonlarca lira harcandığını hatırlatan Kaplan, sosyal medya platformlarına erişim kısıtlamalarının, bu bütçelerin boşa gitmesine yol açabileceğini belirtti. Bu nedenle, alternatif pazarlama kanallarının önemine dikkat çekti. "Haber siteleri, erişime açık sosyal medya platformları ve açık hava reklamcılığı gibi mecralar, marka bilinirliğini korumak için kullanılabilir. Görsel display reklamlar ve video içerikler de etkili alternatifler arasında yer alıyor. Doğru hedefleme yöntemleri, alternatif dijital kanallar ve bilinçli mesaj stratejileriyle, kriz anları fırsata dönüştürülebilir," şeklinde konuştu.

Sonuç olarak, sosyal medya kısıtlamaları karşısında markaların, hedefleme stratejilerini güncellemek, alternatif pazarlama kanallarına yatırım yapmak ve çok kanallı bir iletişim yaklaşımı benimsemek gibi adımlar atarak hazırlıklı olması şart görünüyor. Akıllı ve esnek bir strateji, bu tür kısıtlamaların olumsuz etkilerini en aza indirmeye yardımcı olabilir.