Üsküdar Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen 2. Al-İ Beyt Sempozyumu, İslam tarihinde Ehlibeyt'in önemini ve günümüzün ahlaki sorunlarını ele alan kapsamlı bir tartışma platformu oluşturdu. Sempozyumda, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın “Ehlibeyt, İslam ümmetinin ortak paydasıdır” vurgusu, etkinliğin ana temasını özetledi.

İSTANBUL (İGFA) - Üsküdar Üniversitesi NP Sağlık Yerleşkesi İbni Sina Oditoryumu’nda gerçekleştirilen “Al-İ Beyt Mirasını Yeniden Düşünmek” temalı 2. Al-İ Beyt Sempozyumu, Hafız İbrahim Yağız’ın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Açılış konuşmaları ise Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan ve Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz tarafından yapıldı.

PROF. DR. ALİ ERBAŞ: “EHLİBEYT, PEYGAMBER AŞKININ GÖSTERGESİDİR”

Prof. Dr. Ali Erbaş konuşmasında, “Ehlibeyt” kavramının Hz. Peygamber’in ailesine özgü bir anlam kazanarak İslam kültüründe önemli bir yer edindiğini belirtti. “Başlangıçta ‘ev halkı’ anlamında kullanılan bu tabir, vahyin ilkeleriyle Peygamber Efendimizin mütahhar eşleri, çocukları, torunları ve yakınlarından oluşan ailesinin özel ismi oldu. Müslümanlar, onun hayatındaki ölçü ve prensipleri Ehlibeyt’ten öğrenmiştir” diyerek, Hz. Peygamber’in Hz. Fatıma, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’i Ehlibeyt’ten saydığını vurguladı. Erbaş, “Ehlibeyt’e duyulan sevgi, Muhammedî muhabbettir. Bu sevgi, Peygamberimizin emanetlerine sımsıkı sarılma gayretinin ifadesidir” şeklinde sözlerini tamamladı. Ehlibeyt ve Hz.Muhammed sevgisinin önemine dikkat çektiği konuşması sempozyuma yön verici oldu.

PROF. DR. NEVZAT TARHAN: “EHLİBEYT, AHLAKİ BİR MİHENK TAŞIDIR”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan ise insanlığın nebevî ahlaktan uzaklaştığı bir dönemde Ehlibeyt’in önemine dikkat çekerek, Hz. Ali’nin ilmin, cesaretin ve adaletin; Hz. Fatıma’nın iffetin ve sadakatin; Hz. Hasan’ın barışın; Hz. Hüseyin’in ise direnişin sembolü olduğunu ifade etti. Gazze’deki direnişi örnek gösteren Tarhan, “Dokuz çocuğunu kaybeden bir annenin ‘Elhamdülillah’ demesi, İslam’ın gücünü gösteriyor. Ehlibeyt’in sabır ve istikamet yolu, bugün de bize rehber” dedi. Ahlak ve Direniş kavramlarını Ehlibeyt örneğiyle ilişkilendiren Tarhan, yapay zekâya Hz. Muhammed’in bugünkü yöntemlerini sorduğunu ve yapay zekânın onun sosyal medyayı, merhamet ve adaleti, eğitimi, şûrayı ve barışçıl diyaloğu önceliklendireceğini söylediğini paylaştı.

Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz ise İslam dünyasındaki fitnelere işaret ederek, hadislerde İslam düşmanı güçlerin mağlup edileceği ve ehli imanın bir kumandan etrafında birleşeceğinin müjdelendiğini belirterek, “Umarım bu, Türkiye olur. Şii-Sünni ayrımı yapmadan tüm Müslümanlara dua edelim” dedi. İslam dünyasının birliğine vurgu yapan konuşması dikkat çekti.

Üsküdar Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Özdemir, Gazze’deki soykırımı “çağımızın Kerbelası” olarak nitelendirerek, “Çocuklar, kadınlar ve yaşlılar katlediliyor, dünya ise susuyor. Bu, Batı medeniyetinin iflasıdır. Al-İ Beyt mirasını yeniden düşünmek, bu değerleri insanlığa taşımak görevimiz” şeklinde konuştu. Gazze ve Kerbela olaylarını karşılaştırarak günümüzdeki insani krizlere dikkat çekti.

Sempozyum, Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın Prof. Dr. Ali Erbaş’a plaket takdimi ve katılımcıların aile fotoğrafı çektirmesiyle sona erdi.