
Bilecik Valisi'nden sağlık çalışanlarına bayram ziyaretinde teşekkür
Bilecik Valisi Faik Oktay Sözer, Kurban Bayramı'nın münasebetiyle Bilecik Eğitim...
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Kırsal Gelişim çalışmalarına yeni bir soluk getiren Köy Tiyatroları projesi, kırsal bölgelerde yaşayanların hayatına sanatı taşıyarak dönüştürücü bir etki yaratıyor. Türkiye’de bir ilki gerçekleştiren proje, hem oyuncuların hem de izleyicilerin yaşamlarında derin izler bırakıyor. Kahvehanede sahne alan kadınlar, tarladan provaya koşan çiftçiler ve kanseri yenen oyuncular; sanatın iyileştirici gücünün somut kanıtı olarak karşımızda duruyor.
İZMİR (İGFA) - Projenin odağında, çoğunlukla orta yaş üstü kadınlardan oluşan tiyatro ekipleri yer alıyor. Aldıkları eğitim ve sahne deneyimiyle özgüven kazanan bu kadınlar, toplumsal tabuları yıkıyor ve içe kapanık yaşamlarını canlandırarak özgürlüklerine kavuşuyorlar. Tarlada çapa sallayanlardan, hayvancılıkla uğraşanlara, kanseri tiyatroyla yenenlere kadar geniş bir yelpazede insanı bir araya getiren proje, İzmir’in köylerinden tüm Türkiye’ye sanat ve umut mesajı yayıyor.
Kahvehanede Oyun, Sahnede Hayat
Ulamış Köy Tiyatrosu’nun 76 yaşındaki oyuncusu Ayşe Duruk’un hikayesi, projenin dönüştürücü gücünü gözler önüne seriyor. “Eskiden kahvenin önünden geçmeye çekinirdik, şimdi kahvede oyun oynuyoruz,” diyen Duruk, tiyatronun hayatına kattığı değişimi özetliyor. Tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan Duruk, “Tiyatro eğitimine başta ‘yapamam’ dedim, ama şimdi bastonumla sahnedeyim. Turnelere katıldım, şehirler gördüm. Üç kuşak tiyatro oynuyoruz, bu hayal bile edilemezdi” sözleriyle duygu dolu anlarını paylaşıyor.
Aynı köyden 49 yaşındaki Aslı Esenli ise çocukluk hayalini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyor. “Hayvanlarımı besleyip provalara koşuyorum. Pazarcılık, hayvancılık, tiyatroculuk… Tiyatroda mutluyum, hedefimiz Avrupa’ya açılmak!” diyerek azmini ve hedeflerini dile getiriyor.
Tarladan Sahneye, Kanserden İyileşmeye
Ödemiş’ten 60 yaşındaki Fatma Gider, çiftçilik yaparken tiyatroya katılmanın hayatını nasıl değiştirdiğini anlatıyor: “Tarlada yorgunluktan yemek yiyemediğim olur, ama tiyatro varsa her şeyi bırakıp koşuyorum. Çevremiz ‘Koskoca kadınlar, ne işiniz var?’ dedi, ama şimdi gururla tiyatrocuyum diyorum.”
86 Yaşında Gençlik Aşısı
Ürkmez Kadın Tiyatrosu’nun 86 yaşındaki oyuncusu Müğgan Hasdemir, tiyatronun kendisine “gençlik aşısı” olduğunu söylüyor. Tiyatroyla tanışmadan önce hasta gibi kalktığını belirten Hasdemir, “Şimdi koşarak sahneye gidiyorum. Yedi oyunda oynadım, torunlarım gururla bahsediyor. Evde kalsam belki hayatta olmazdım” diyor.
Aynı tiyatro grubundan 60 yaşındaki Gülay Erdoğan ise kanseri tiyatroyla atlattığını belirtiyor: “Hastanede doktor, sahnede Başkanımız Dr. Cemil Tugay beni iyileştirdi. Dün ilacımı aldım, Ödemiş’te oyun oynadım, bugün sahnedeyim.”
Ekibin tek erkek oyuncusu 81 yaşındaki Tezcan Alkurt ise cilt kanserini tiyatroyla yendiğini belirterek, “Sahnede hastalığımı unutuyorum. Kadınların sorunlarını anlatan bu tiyatro, benim çocukluk aşkım. Dr. Cemil Tugay’a teşekkür ediyorum” diyor.
24 Bin Seyirci, Ödüllü Başarı
İzmir Büyükşehir Belediyesi Köy Tiyatroları Genel Sanat Koordinatörü Vedat Murat Güzel, projenin 10 köyde 200 katılımcıyla büyüdüğünü ve 200’e yakın gösteriyle 24 bin seyirciye ulaştığını belirtiyor. “Kırsalda sanata erişimi zor olan insanlara tiyatroyla dokunduk” diyen Güzel, “Örf ve geleneklerini sahneye taşıyan, çoğunlukla kadınlardan oluşan oyuncularımız, doğallıklarıyla izleyiciyi büyülüyor. Ödüller aldık, ama asıl ödül, bu insanların değişen hayatları” diyor.