
Aygöl, Söğüt'ün Yeni Gençlik Parkını İnceledi
Bilecik'te Gençlere Yepyeni Bir Yaşam Alanı: Söğüt Gençlik Kampı ve...
Bursa Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği Tematik Buluşmalar kapsamında gerçekleştirilen “Sözden Yazıya Pax Litera: Anlatılar ve Anlatıcılar” başlıklı söyleşi, büyük ilgi gördü. Bursa Uludağ Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhammed Emir İlhan’ın konuşmacı olduğu etkinlikte, sözlü kültürden yazılı kültüre ve dijital kültüre geçiş sürecindeki dönüşümler ele alındı. Nâzım Hikmet Kültürevi’nde gerçekleştirilen söyleşi, kültürel anlatının evrimini ve bu evrimin toplum üzerindeki etkilerini derinlemesine inceledi.
İlhan, sözlü kültürden yazılı kültüre ve sonrasında dijital ortama geçişin, sadece bir değişim değil, aynı zamanda bir çatışma ve uyum süreci olduğunu vurguladı. Bu geçiş, bir yandan bazı çatışmaları ortadan kaldırırken, diğer yandan her şeyi merkezileştirme eğiliminde olduğunu belirtti. Sözlü kültürün performans odaklı yapısına dikkat çeken İlhan, “Sözlü kültürde söylenen bir şey anında anlaşılmak zorundadır. Anlaşılamıyorsa, o sözün hiçbir hükmü yoktur. Bu yüzden sözlü kültürde performans, anlık durum temel belirleyici husustur ve anlatıcılık ister istemez profesyonelleşir” diyerek sözlü anlatının doğasını açıkladı. Bilginin, enformasyonun ve anlatının ritim, tekrar ve bedensel etkileşimlerle bütünleştiği sözlü kültürün dinamik yapısı vurgulandı.
Yazının ortaya çıkışı ile bilginin zaman ve mekandan bağımsız hale geldiğini, kalıcı bir forma kavuştuğunu belirten İlhan, yazının metinlerin tekrar tekrar incelenmesini, karşılaştırılmasını ve eleştirilmesini mümkün kıldığını ifade etti. Yazının, listeler, formüller, tablolar gibi bilişsel araçlar sunarak soyut düşünceyi, sınıflandırmayı ve bürokrasiyi mümkün kıldığını da sözlerine ekledi. Bu geçişin, bilgiye erişim ve yayılımı kolaylaştırdığı kadar, bilginin kontrolü ve manipülasyonu konusunda da yeni riskler getirdiğini ima etti.
Ancak İlhan, dijital çağın getirdiği dönüşümün olumsuz etkilerine de dikkat çekti. Dijital platformların, geleneksel hikaye anlatıcılığını geride bıraktığını ve insanların simülasyonlar ve sahteliklerle dolu bir dünyada yaşadığını savundu. "Artık temsillerin gerçeklere gönderme yaptığı bir dünyada yaşamıyoruz. Simülasyon çağındayız. Her şey simülasyon ve sahte," diyerek dijital dünyanın sunduğu yanılsamaların tehlikesine işaret etti. Bu durumun, gerçeklik algımız üzerindeki etkilerini ve toplumsal iletişimin doğasını nasıl değiştirdiğini sorgulamayı gerekli kıldığını vurguladı.
Söyleşinin sonunda katılımcıların sorularını yanıtlayan Doç. Dr. İlhan, etkinliğe katılanlara kitaplarını imzalayarak söyleşiyi sonlandırdı. Etkinlik, kültürel dönüşümlerin karmaşıklığını ve bu dönüşümlerin anlatı biçimleri üzerindeki derin etkilerini gözler önüne seren bir tartışma ortamı yarattı.