
Denizli'de 8. Uluslararası Cam Bienali Açıldı
Denizli Büyükşehir Belediyesi, 8. Uluslararası Denizli Cam Bienali'ni “Örütü” temasıyla...
Bursa Nilüfer Belediyesi'nin düzenlediği "Tematik Buluşmalar, Kütüphanede Sosyal Bilimler ve Disiplinlerarası Söyleşiler" etkinliğinin son konuğu tarihçi Elçin Arabacı oldu. Nazım Hikmet Kültürevi Balaban Salonu'nda gerçekleştirilen söyleşi, "İngiliz Belgelerine Göre 19. yy. Ortasında İstanbul, İzmir, Selanik ve Manastır'da Osmanlı Emekçilerinin Yaşam ve Çalışma Koşulları" başlığı altında, 19. yüzyılın ortalarında Osmanlı İmparatorluğu'ndaki işçilerin yaşamlarını ve çalışma koşullarını mercek altına aldı. Söyleşide, özellikle Bursa ve İstanbul'daki işçilerin yaşam standartları ve karşılaştırmaları ele alındı.
BURSA (İGFA) - Arabacı, "19. Yüzyıl ortasında Osmanlı'daki emekçilerin hali İngilizlerin gözünden nasıl gözüküyordu?" sorusundan hareketle, 1850-1860'lı yıllarda Bursa ve İstanbul'daki işçi sınıfının durumunu detaylı bir şekilde anlattı. Bursa'nın o dönemde sanayileşmenin başlangıç aşamasında olduğunu, nüfus olarak orta ölçekli bir ticaret kenti olduğunu vurgulayan Arabacı, güç gerektiren inşaat ve maden işçiliği gibi mesleklerde daha yüksek ücretler olduğunu, ancak geleneksel zanaatlara geçildikçe ücretlerin düştüğünü belirtti. Bursa’da o dönemdeki ipek fabrikalarında kadın işçilerin çoğunlukta olduğunu ve erkek işçilere göre çok daha düşük ücretler aldıklarını dile getirdi. Bir kadın işçinin günlük yevmiyesinin 3 kuruş olduğunu, erkek işçilerin ise 22,60 kuruş civarında bir ücret kazandığını vurguladı. Çocuk işçiliğinin de yaygın olduğunu ve bu çocukların en düşük ücreti aldıklarını ekledi. O dönemde bir duvarcı ustasının günlük kazancının 8 kilodan fazla dana eti almaya yeteceğini de sözlerine ekledi.
Elçin Arabacı, işçilerin çalışma koşullarına dair çarpıcı bilgiler paylaştı. Mesai sürelerinin gün doğumundan gün batımına kadar sürdüğünü, yaz aylarında 12 saati, kış aylarında ise 8 saati bulduğunu belirtti. Zanaatkarlar ve esnafların gün içinde mola verme imkanına sahip olmasına karşın, fabrika işçilerinin, özellikle kadın işçilerin böyle bir imkana sahip olmadığını söyledi. Uzun süre kapalı alanlarda çalışmanın yol açtığı D vitamini eksikliği nedeniyle birçok kadının hastalandığını, hatta bazı ölümlerin yaşandığını belirtti.
İstanbul ve Bursa'daki işçileri karşılaştıran Arabacı, en düşük ücretlerde Bursa'daki işçilerin İstanbul'dakilere göre neredeyse iki kat daha fazla kazandığını, ancak en yüksek ücretlerde İstanbul'un çok daha önde olduğunu belirtti. Bunun nedenini de nitelikli zanaat gerektiren işlerin İstanbul'da daha fazla talep görmesine bağladı. İşçi sınıfının yaşam koşullarına dair önemli bilgiler sunan söyleşi, katılımcıların sorularıyla sona erdi.
Söyleşi, Osmanlı İmparatorluğu dönemi sosyal ve ekonomik tarihine önemli bir ışık tuttu.