Çocuk-Ergen Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, Babalar Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada, baba figürünün çocukların duygusal, sosyal ve zihinsel gelişimindeki hayati önemini vurguladı. Kaliteli zamanın ve şefkatli iletişimin bu gelişimdeki kritik rolüne dikkat çeken Ergür, sağlıklı baba-çocuk ilişkisinin önemini detaylı olarak ele aldı.

İSTANBUL (İGFA) - Ergür, babalarıyla sağlıklı bir bağ kuran çocukların öz güvenlerinin yüksek olduğunu, duygularını daha iyi düzenleyebildiklerini ve sosyal ilişkilerde daha başarılı olduklarını belirtti. “Babanın güven veren, anlayışlı ve tutarlı tutumu, çocuğun benlik algısını ve dış dünya ile olan ilişkilerini şekillendirir. Bu güçlü bağ, akademik, mesleki ve duygusal alanlarda sağlıklı ilişkiler kurmayı destekler” şeklinde konuştu. Baba-Çocuk İlişkisinin sağlam temellere oturması, çocuğun gelecekteki başarısı için oldukça önemlidir.

İDEAL BABA: SEVGİ VE SINIR DENGESİ

Ergür, “ideal baba” figürünün her çocuk için farklı olduğunu, ancak sevgi ve sınır arasında denge kurmanın kritik öneme sahip olduğunu vurguladı. “Baba, çocuğun duygularına alan tanıyan, eleştiriden uzak, destekleyici bir duruş sergilemelidir. Maddi olanaklar sağlamak kadar, çocuğun duygusal dünyasına temas etmek de büyük önem taşır. Güvenli bağlanma sunan baba, varlığıyla destekler, yokluğuyla ise incitmez” dedi. İdeal Baba kavramı, toplumsal normlardan bağımsız olarak her ailenin kendi dinamiklerine göre şekillenir.

DEĞİŞEN BABALIK ROLÜ ÇOCUKLARI OLUMLU ETKİLİYOR

Geleneksel babalık anlayışının dönüştüğünü ifade eden Ergür, “Eskiden otorite ve maddi destek figürü olan babalar, artık çocuğun bakımında, duygusal gelişiminde ve günlük yaşamında aktif rol alıyor. Bu durum, çocukların babalarıyla daha yakın, şefkatli ilişkiler kurmasını sağlıyor ve ruh sağlıklarını olumlu etkiliyor” şeklinde açıklamalarda bulundu. Babalık Rolündeki bu değişim, modern aile yapısının dinamiklerini de değiştiriyor.

İLETİŞİMDE ŞEFKAT VE TUTARLILIK

Baba-çocuk ilişkisinde tutarlılığın, güvenin ve şefkatin temel olduğunu belirten Ergür, babaların yargılamadan dinlemeye, açık uçlu sorular sormaya ve çocuğun duygularını anlamaya odaklanması gerektiğini söyledi. “‘Ne hissediyorsun?’, ‘Bu seni nasıl etkiledi?’ gibi sorular, çocuğun kendini ifade etme becerisini geliştirir. Çocuğun duygusunu anlamak ve yanında olduğunu hissettirmek çok kıymetlidir” diye ekledi. Baba-Çocuk İletişiminin kalitesi, çocuğun duygusal sağlığı için büyük önem taşımaktadır.

Ergür, babalara çocuklarıyla kaliteli zaman geçirme önerilerinde bulundu: “Kaliteli zaman, sürenin uzunluğundan çok etkileşimle tanımlanır. Oyun oynamak, hikaye okumak, yemek yapmak veya yürüyüşe çıkmak gibi samimi aktiviteler bağı güçlendirir. Telefonlardan uzak, göz temasıyla dinleyerek geçirilen anlar, çocuğa ‘önemliyim’ duygusunu aşılar.” Kaliteli Zaman geçirmenin, aile bağlarını güçlendirmesi açısından büyük önemi vurgulanmaktadır.